Irak'ın fiilen parçalanması süreci işgalle birlikte başlamıştı. Bu durum kuzeyde Kürt yapılanmasıyla hayata geçirilirken orta ve güneyde Sünni-Şii ayrışması için önemli çaba gösterildi. Kimin ne adına ve hangi sebeple olduğunu bile hatırlamadığı karşılıklı intikam saldırıları mezhep eksenli bölünmeyi akan kanla derinleştirildi.
Musul merkezli başlayan IŞİD harekâtı adeta Bağdat yönetimine karşı Sünni Arap öfkesinin patlamasına dönüştü. Aralarında Baascı komutanların da olduğu, 'Nakşi orduları' adıyla tabandan gelen güçler ve Sünni aşiretlerin oluşturduğu, ön planda IŞİD'in göründüğü askeri güce dönüştü. Bu öfke patlaması, mezhep eksenli ve özellikle de Vahhabi tonlardan Selefi renklere uzanan bir İslam anlayışının önünü açıyor. Bu anlayışın geleneksel Irak toplumunun dokusu ile ne kadar örtüştüğü ve bu etkinin daha ne kadar süreceği ayrı bir konu.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/sykes-picot-duzeninin-teolojisi/54322































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.