Sosyal medya, çoğu kez gerçek kimliklerini gizleyenlerin dâhil olduğu, algı yürüttüğü derin bir kuyu haline döndü. İnsanın insana saygısı, sevgisi, merhameti ve muhabbeti azaldı. Kimileri için de görünüş veya gösteriş alanı hâline döndü. Gelinen nokta maalesef duyarsız bir toplum meydana getirdi.
Son zamanlarda sosyal medya aracılığıyla kişilerin şahsiyetine ve mahremiyetine saldırılar artmış durumda. Sosyal medyanın denetlenemez ve sınırları belirlenemez bir alan haline gelişini fırsat bilen kişiler, ne yazık ki sahte kimliklerle saldırılarını, küfürlerini pervasızca devam ettirmektedir. İster gerçek ister sahte kimlikle olsun, sosyal medya ortamında başkalarını aşağılamak, rencide etmek karşılıksız kalmamalıdır. Bizim özgürlüğümüz başkalarının haklarını ihlal ettiği anda biter, üstelik özgürlük hiçbir insana hakaret etme hakkını da vermez.
Dünyayı etkisi altına alan internet teknolojileri toplumumuzu dejenere etme noktasında önü alınamaz bir sel gibi sürmektedir. Sosyal medya ortamlarında boy gösterenlerin bir kısmı, kapitalist bir dille ifade edecek olursak pazarlamacılık yapmaktadır. Pazarcı diliyle hareket edenler her şeyi meta görmekte, satışa sunmaktadır. Ne yazık ki nitelikli işlere olan rağbet azalmaktadır. Keyfilik hüküm sürüyor. Klavyenin başına geçenler dünyayı yönettiğini sanıyor. Kimliğini unutabiliyor, aşırı bir özgüven ve hadsizlikle kendisini piyasaya sunuyor. Bu hırslı, saldırgan ve saygısız davranışın önü olabildiğince açık. Burada bir sınırın çizilememesi, böyle basit ve kimliksiz kişilere cesaret veriyor. Sövüyor, saldırıyor, aşağılıyorlar ama bu yaptıklarının karşılığında bir yaptırım olmuyor. Buna da özgürlük (!) diyorlar.
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/ali-bal/sosyal-medyanin-dili/haber-242931
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.