• İstanbul 15 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 18 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 13 °C

Ali İhsan Karahasanoğlu'ndan: Evren hem mahkum oldu hem hapisten kurtuldu

Ali İhsan Karahasanoğlu'ndan: Evren hem mahkum oldu hem hapisten kurtuldu
Dün, hayli hareketli bir gün yaşadık.. Gündeme yetişmek, imkansız gibiydi. Gece geç saatlerde kabul edilen, Yeni Yargı Paketi’nin ayrıntıları geldi.. Pakette, birçok kanunda yapılan, kısa kısa, ama çok önemli değişiklikler vardı.
aliihsankarahasan

Dün, hayli hareketli bir gün yaşadık..

Gündeme yetişmek, imkansız gibiydi.

Gece geç saatlerde kabul edilen, Yeni Yargı Paketi’nin ayrıntıları geldi..

Pakette, birçok kanunda yapılan, kısa kısa, ama çok önemli değişiklikler vardı.

Bunların içinde, dünkü gündemle bağlantılı bir değişiklik vardı ki, bana hayli ilginç geldi..

Neydi o değişiklik?

“Ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum bakımından ağır ve somut bir tehlike oluşturmayan mahkumların cezalarının infazının geri bırakılması” ile ilgili değişiklik..

Değişiklik cümlesini incelediğimizde..

Bir yandan, engelli veya ağır hasta olanların (çoğunlukla hayatında tek bir suç işleyerek cezaevine düşenlerin) hapiste yatmalarının önünün kesildiğini görüyoruz..

Bir yandan da, bu düzenlemeden Abdullah Öcalan gibi, serbest bırakıldığı takdirde toplum için tehlike arzedebilecek kişilerin yararlanamasına imkan verilmediğini görüyoruz.

Şu an Abdullah Öcalan’ın ağır hastalığı veya engelli durumu yok ama..

Cezaevinde iken böyle bir engellilik durumu oluşturulabilinir ve örnek tahliyelerden yararlanması sağlanabilirdi..

Bunun önü, “toplum için tehlikeli olma” ifadesi ile, kesilmiş oldu..

Abdullah Öcalan gibiler yararlanamayacak ama..

Bir anlığına sinirinin esiri olarak.. Bir hata yaparak, suç işleyen.. Kimisi 70-80 yaşında, kimisiengelli olan... Cezaevinde kendi bakımını yapamayan kişilerin tahliyeleri sağlanmış olacak..

Bu yeni düzenlemeyi not edin..

Önümüzdeki günlerde, bu maddeyi sık sık tartışacağımızı, şimdiden bilin..

DARBECİLER MAHKUM OLDU AMA CEZAEVİNE GİRMEYECEKLER

Dün öğleden sonra, Ankara mahreçli bir mahkumiyet kararı, gündemi tek başına işgal edecek önemde idi..

12 Eylül darbesinin iki mimarına ömür boyu hapis cezası verilmişti.

Süheyl Batum’undan tutun..

Koca koca ceza hukuku profesörleri..

Anayasa hukuku profesörleri..

Turgut Kazan usulü, kendini bir şey zanneden avukatlar..

Emine Ülker Tarhan benzeri, emekli hakimler..

Ve daha nicelerinin dediğinin tam aksine..

Anayasa değişikliği sayesinde, 12 Eylül darbecileri hakkında soruşturma açıldı..

Kemal Kılıçdaroğlu gibilerin “Göstermelik yargılama” diye küçümsedikleri sürecin sonunda, birçok siyasinin yüzünü kızartırcasına, 12 Eylül darbecileri dün mahkum oldular..

Ömür boyu hapis cezası verildi..

Rütbelerin sökülmesi de, cabası...

Bana sorarsanız, 80-90 yaşında insanların cezaevine girmesine hiç gerek yok..

Mahkum olmaları; sonrakilerin bir daha darbe yapmamaları açısından önemli idi.

Mahkum oldular..

Rütbelerin sökülmesi ise, cezanın tamamen göstermelik kalmaması için önemli idi.

Rütbeler de söküldü...

ÖMÜR BOYU HAPSE MAHKUM OLDULAR AMA CEZAEVİNE GİRMEYECEKLER

Dün kanunlaşan, “yargı paketini not edin” demiştik ya..

İşte o değişiklik gereği, 12 Eylül darbecileri, büyük ihtimalle cezaevine girmeyecekler..

Çünkü, yukarda ayrıntısını verdiğimiz infaz kanunundaki değişiklik gereği, “cezaevinde kendi bakımını yapamayacak durumda olanların cezalarının geri bırakılması” artık uygulamaya geçiyor..

Dolayısı ile...

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya için de, büyük ihtimalle bu imkan kullanılacak..

Yargıtay cezaları onasa bile..

Bu iki isim, cezaevine girmeyecek.

BALYOZ DAVASI, PARALELİN DEŞİFRESİNE HİZMET EDEBİLİR

Gündeme yetişemiyoruz dedik.

Akşama doğru da..

Balyoz davası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararı çıktı.

Yeniden yargılanmanın yolu açıldı..

Yeniden yargılanmada, tanıklar ve bilirkişi esaslı rol oynayacak.

Balyoz davasının tepe sanıklarının yeniden mahkum olacaklarına inanıyorum..

Çünkü, 2003’teki o darbe sürecini, biz canlı olarak yaşadık..

Balyoz’da yer almasa bile; Hurşit Tolon’u ve Tuncer Kılınç’ı ile.. Balyoz’un bir numarası Çetin Doğan’ı ile..

Bu generallerin Cuma dergisine neler yaptıklarını.. Akit hakkında nasıl illegal eylemlersergilediklerini, bire bir gördük, yaşadık.

Ama bizden ziyade..

Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın şahitlikleri gündeme gelecek..

İşte o noktada.. Bence Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın, paralelin hangi baskılarına maruz kaldıkları da, gün yüzüne çıkacak..

Evet, Balyoz davasının üst yönetimi, darbeci idi..

Ama bunların en tepesinde de Aytaç Yalman vardı.

Kendisini bu davadan nasıl sıyırdı, belki de onu öğreneceğiz..

Balyoz sanıkları, ısrarla şahitliğini istediler.

O da, ısrarla şahitlik yapmaktan kaçındı..

Niye ki acaba?

Paralelciler, Aytaç Yalman ile, bir anlaşma mı yapmışlardı?

İzleyip göreceğiz..

19.06.2014 Habervaktim

Bu haber toplam 868 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim