• İstanbul 24 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 24 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 20 °C
  • Şanlıurfa 24 °C
  • Trabzon 23 °C
  • Gaziantep 22 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 23 °C

Altan Çetin: ​Filistin'de Hz. Musa Ümmeti ve Siyonistler

Altan Çetin: ​Filistin'de Hz. Musa Ümmeti ve Siyonistler

İsrail’de bugün yaşanan insanlık dramının arkasında din görünümlü “vaat edilmiş gelecek” algısını görmek inancın kendi doğası adına büyük bir haksızlık olmanın yanında esasen din merkezli hareket eden bir toplumun; Yahudilerin Hz. Musa ve Musevilikle ilişkisi bakımından Siyonist yorumun bu durumla ne kadar örtüştüğünü düşündürüyor. Bir zaman tüneli açılsa Hz. Musa gelse ve Gazze’de bir Müslüman çocuğa, kadına ve insanlara baksa bir de Siyonist taifeye yönelse hangisine ümmetim der acaba? Kutsalın muhtevasında yer alan Peygamber ve kitap gerçeğini kabul ve bakımından Müslüman bir birey için Hz. Davut, Hz. Süleyman ve Hz. Musa’yı peygamber kabul eden ve kutsal kitaplarını hak kitap sayan Gazzeli ortalama bir Müslüman mı Filistin’de vaat edilmiş inanca müntesiptir yoksa burada ideolojik ve ekonomik saplantılarını inanç diye dayatan bir vekâlet yapısı mı? Şöyle spekülatif bir laf etsek ve desek ki vaat edilmiş toprakların müminleri bu peygamberlere de ümmet olan Müslümanlardır! Bu asla Yahudi karşıtlığı yahut Musevi olan inanmışları ötekileştirme değildir. Lakin inancın özündeki hakikati gösteren şeyleri temsil eden o şeyin kendisi olmaz mı? Zira Siyonist taife Kur’an’da yer alan şu ayetlere muhatap değil midir? Gazze’de katledilen şehitlerin iman ettiği Kuran’da geçen “İsrâiloğulları’ndan kâfir olanlar hem Dâvûd hem de Meryem oğlu İsa’nın diliyle lânetlendiler. Bunun sebebi, onların Allah’a isyan etmeleri ve haddi aşıp durmalarıydı.” (Maide 78) “Hani bir de: “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanacak değiliz!” demiştiniz de, gözünüz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı.” (Bakara 55) “Hiç şüphesiz biz Mûsâ’ya kitabı verdik ve ondan sonra birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık mûcizeler lûtfettik ve onu Rûhu’l-Kudüs ile destekledik. Ama size ne zaman bir peygamber gelip de nefislerinizin hoşlanmayacağı, hevâ ve hevesinize hizmet etmeyecek hükümler getirdiyse, hemen büyüklük taslayarak, kimini yalanlayıp kimini de öldürüyordunuz, öyle değil mi?” (Bakara 87) yerinden bakarsak vaat edilmiş topraklar varsa ki İslâm’ın vaadi Medine vesikası ile merkezlenen bir modelde herkesle hukuklaşmak üzerine kuruludur, o vakit bu topraklarda yaşanan şeyi inanç üzerinden temellendirme demagoji ve manuplasyon olmaz mı? 

“Farz değildir kamulara Tur’da münacât eylemek/ Ben nerdeysem dost ondadır her bir yeri Tûr eyleyim/ Ne Tûr’um var ne durağım hiç yerde yoktur kararım/ Hakk’a münâcaat etmeye belli yerim olmaz benim” (Yunus Emre)

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/filistinde-hz-musa-ummeti-ve-siyonistler-6438/

Bu haber toplam 167 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim