• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

Altan Çetin: Psiko-Tarih Bir Yaklaşımla Sultan Alparslan'a Dair

Altan Çetin: Psiko-Tarih Bir Yaklaşımla Sultan Alparslan'a Dair
Beşeri bilimlerin disiplinler-arası bir nitelik kazanması keyfiyetinin dikkate alınmaması yahut sosyal bilimler pratiğimizde uygulanır hale gelememesi son devirlerde, teknoloji 4.0/5.0/6.0 kadar ıskaladığımız meselelerdendir.

 Sonuçları ise daha fenadır. Bunun sebepleri vardır: Vizyonsuzluk en başta gelenidir. Sosyal bilimlerde herkesin kendi alanında beylik sürdüğü bir iklimde haşa başka bir alana yandan bile baktığınızda işgüzar olmaktan tutunda eski köye yeni adetçi olmaya kadar bir sürü avami herzenin muhatabı olmanız kabildir. Lakin sosyal bilimler ve bu cümleden tarih insana çok katmandan bakmak istiyorsa farklı alanlardan kavram, teori ve uygulamalardan yararlanması gerekir. Medeniyet merkezli bir okumanın da önemli ayaklarından birisi budur. Hatta teklif ettiğimiz üniversite modelinde de bunu daha önce dile getirmiş idik (Bkz. Medeniyet Merkezli Tarih Biligi yahut Medeniyet Bilig). Tarihin disiplinler arası okunarak bütüncül bir resim çıkarılması modern zamanların tarih metodolojisi kitaplarında konu başlığı ve son devir tarihçiliğinin gereklerinden olarak sayılırken tatbikatta durum nedir? Bu cümleden olarak, sayılan bilimler arasında psikoloji tarihe yardımcı bilim dalı olarak zikredilenlerden olmakla birlikte kavram ve teori desteği açısından ancak 20. asırda daha çok tatbikata dökülebilen bir alandır. Bu yolda psiko-tarih denilen bir kavram ve saha ortaya çıkmıştır.  

Bu arada disiplinler arasılık meselesine gözü kapalı dalmamak gibi bir zaruretin olduğunu da ifade edelim. Düşünce dünyamız aşırılığa dalmaya pek meyyaldir. Modern zamanlarda üretilen bilgi ve bilimin perspektifî karakterini ve belirli tarihi ve sosyal şartlarda üretildiğini göz ardı edip, otantik bir felsefeye sahip olmadan/üretmeden yahut varolunu kendimiz açısından değerlendirmeden, sabitelerimizi doğru belirlemeden bir başka sosyal bilim alanının kavramları ve/veya teorilerini genel geçer, evrensel meselelermiş gibi okuyup doğrudan tatbik etmek gerçeği ararken distopyaya kadar varacak gerçeklikten uzaklaşmaya yol açabileceğinden, ideolojik çukurlara yuvarlanma tehlikesi de taşıdığından disiplinler-arasılık konusunda bu hususa dikkat edilmesi gerekir.

Bu yazıda bir tanıtım ve örneklendirme çabası olarak Sultan Alparslan’a psiko-tarih denilen alandan bakmaya çalışacağız. Peki, tarih ile ilgilenen bir alan olarak ortaya çıkan Psiko tarih nedir?

Psiko-Tarih

Psikotarih teriminin ilk kez 1951’de Isaac Asimov’un (1920-1992) bilimkurgu üçlemesi Foundation’da geçtiği popüler bir bilgi olarak yaygınlaşmışsa da, ABD’li psikotarihçi Paul Elovitz gerçekte bu terimin 1920’lerde kullanıldığı ve 1910’larda da psikobiyografik çalışmaların yapılmaya başlandığı bilgisini vermektedir. Elovitz bu terimin en erken 19. yy. sonlarında Amerikan romantik,  şair, eleştirmen ve diplomat James Russell Lowell tarafından 1840’ta kullanılmış olduğunu tespit etmiştir. Henry Lawton psikotarihin köklerini Vico (1668-1744) ve Dilthey’a (1833-1911) kadar götürmektedir. Psikotarih alanı, psikotarihçilerin 1960’lardan itibaren bir araya gelmelerinin neticesi olarak 1970’lerde kurumsallaşmaya başlamıştır. Türkiye’de ise psikotarih çalışmaları cılız bir çabayla 2000’li yıllarda görülmeye başlanmıştır. Strozier psikotarihi “belirli bir bireye ya da geçmişteki olaylara ilişkin anlayışımızı geliştirmek için psikoloji kavramlarını, ilkelerini ve teorilerini sistematik olarak kullanan bir tarih biçimi” olarak tanımlamaktadır (Hadiye Yılmaz Odabaşı, “Psikotarihin Tarihi: Yaklaşımlar ve Tartışmalar”, Universal Journal of History and Culture Vol. 2, No. 2, 2020, s. 134,135,139).

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/psiko-tarih-bir-yaklasimla-sultan-alparslana-dair-7399/

Bu haber toplam 193 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim