• İstanbul 15 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 18 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 13 °C

Anayasa’nın dilini konuşmak...

D. Mehmet DOĞAN

Bunu nereden çıkarıyoruz? Çünkü dildeki kargaşa sürüyor. 1980 darbecileri tarafından devlet çatısı altına alınmadan, Türk Dil Kurumu'nun etkisi sınırlı idi. Ayrıca, Kurum'un türkçeyi fakirleştirme gayretlerine karşı ciddi bir karşı koyuş vardı. Dil Kurumu devletleştirilince, en başta daha evvel kuruma muhalefet eden sağcı/muhafazakar dilciler teslim oldular. Çünkü kapı onlara açılmıştı. Devlet bünyesindeki Kurum eski siyaseti terk etti. Kurum'un arılaştırma tarihi 1933-1983 arasında kaldı. Yani elli yıllık bir tahribat dönemi. 

Son devirde, arı dilciliği dar alanından çıkarıp kamuoyuna beş-on kelime ile mal eden Bülent Ecevit idi. 

Zamanında eleştirilen, hatta alaya alınan "Ecevit lisanı", şimdilerde bütün siyasetçilerin jargonu haline geldi. 

Başbakan Tayyip Erdoğan, kelimelerin hakkını veren konuşma tarzıyla dikkat çekiyor. Fakat zaman zaman metin yazarları onu da zora sokuyor. Bazan ağzına yakışmayan kelimelerle konuşurken görülmesinin sebebi bu olmalı. 

Başbakanın dili düzgün olsa da, arıdilciliğin kurumsuz kaldıktan sonra sessiz sedasız kazandığı mevziler, onu da zor durumda bırakıyor. Mesela her ay onun "Ulusa sesleniş"lerini dinliyoruz. 

Başbakan "millet"in başbakanı, "millet" ona yüzde elliye yakın rey verdi. Partisi Büyük "Millet" Meclisi'nde iktidar partisi olarak yerini aldı kendisi de başbakan oldu. Onun "Ulusa sesleniş" konuşmalarını dinleyenler bu millet-ulus kararsızlığını fark edemiyorlar mı acaba?

Başbakanın bu programını kimler hazırlıyorsa, müthiş bir muhayyile kısırlığı içindeler. Bu isimden muhtevaya kadar programın tamamında hissediliyor. AK Parti'nin kültürel alandaki kuşatılmışlığını, dil konusunda da hissetmemek mümkün değil. 

Meclis, bugüne kadar bir tek "yasa" çıkarmadı. Resmi Gazete'yi açıp bakın, Meclis "kanun" çıkarıyor, fakat haberlerde, dillerde "yasa" kelimesi dolaşıyor. Anayasa'nın metninde "ulus", "uluslar arası" yokken, bu kelimeler AK Parti döneminde yapılan değişikliklerle Anayasa'ya girdi. 1980 Anayasa'sının birçok tutarsızlığına böylece bir tutarsızlık daha eklendi! 

Anayasa'da "mahalli idareler" yazılsa da, bütün siyasiler "yerel yönetimler"den söz ediyor. Anayasa "hürriyet" dese de, "özgürlük" kelimesi revaç buluyor. 

Velhasıl: Anayasanın dilini bugünlerde daha çok tartışacağa benzeriz!

26.04.2012 Yeni Akit

Bu yazı toplam 1015 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim