Hainler ve zalimlerle kol kola girmiş, ‘’suçlu ayağa kalk’’ diye haykırıyoruz. Bir gün de aynaya bakarak asıl suçlunun kendimiz olduğunu görmek, bilmek işimize gelmiyor. Kendi nefsimize yenilmişiz. Yöneticilerimize, içimizdeki fitne ocaklarına ve yerli münafıklara dokunulmazlık elbisesini giydiren de biziz. Eleştirmemenin eleştirilmesini bile eleştirmeyi yasaklamışız. Onlara, kendi elimizle tabular icat edip dokunulmazlık zırhları giydirmişiz. Kendimize bir cehennem icat etmişiz kendi elimizle. Buyurun abdestsiz cenaze namazına!
Suçluyu başka insanlarda, başka ülkelerde arayıp kendi halimize bakmadan, içinde bulunduğumuz kin, nefret ve düşmanlık bataklığını fark etmeden, yaralarımızı sarmadan kendimizi ülkemizi milletimizi ihmal edip unutmuşuz. Hava atma, palavra sıkma, gaza gelme ve getirmede üstümüze rakip yok. Kendi kendimiz aldatan sanal bir milletiz.
İslamafobi düşmanlığı diye batının barbarlarını suçlarken ülkemizde Tramvay, Otobüs, sokak, Hastane ve birçok alanda Müslümanlara yapılan İslam ve Müslüman düşmanlıklarını, çirkin saldırıları, ayrımcılığı, hoş görmeye ve göstermeye çalışan faşistleri görmemezlik gelebiliyoruz. Burası Müslüman Türkiye Yunanistan değil, öyle mi?
Kendilerini devletin sahibi zanneden bir avuç batı uşağı azınlık ezanımız, camimiz, Kur’ anımız, başörtümüz ve kılık kıyafetimize karışabiliyor, hatta şirretleşerek saldırganlaşabiliyor. Bu azgın azınlık tüm tahrik ve saldırılarını Atatürkçülük, laiklik ve çağdaşlık adına yapıyor.
Kimsenin dini inanç, hayat tarzı, düşünce ve fikirlerinden dolayı aşağılanıp horlanamayacağı, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye tabi tutulmayacağı, tabuları yıkan, putları kıran herkesi kucaklayan ve kuşatan bir anayasanın yapılması bu ülkede mecburiyet haline gelmiştir. Biz, Müslümanız ve onunla iftihar eden bir milletiz. Böyle bir anayasa yapılmazsa darbeciliğin ve faşizmin bir virüs gibi toplumun içinde yuvalanacağı ve toplumsal gerilim ve kavgalara yola açabileceğini kimse göz ardı etmemeli. Bu azgın, şirret, saldırgan azınlığa karşı milletimizin de sabır taşı çatlayabilir.
Hoşgörüsüzlük, özgürlük ve bağımsızlık karşıtlığı din tarih kültür, medeniyetimiz ve insanımıza düşmanlık muhalefet kılıfında laiklik, batı, çağdaşlık, Kemalizm ve demokrasinin arkasına gizlenerek otoriter bir anlayış ve faşizme dönüştürülemez. Burası Cumhuriyet ülkesi Türkiye. Zorbalığa ve faşizme geçit yok!
Milletimizin dini, dili, tarihi, kültürel, düşünce ve yaşam çizgilerini değiştirmek, bizi düşmanlarımıza benzetmek için hayatın her alanında preslenip zorlanan bu vatanın gerçek sahibi Müslümanlara yapılan baskı ve zulümlere artık bir son verilmeli.
Devamı: https://www.haber7.com/yazarlar/arif-altunbas/3352836-mankurtlasma-zincirini-kirmak-icin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.