Bu sebeple: Gerisini bilmeyen, ilerisini göremez. Geçmişini hatırlamayan, geleceğini hazırlayamaz.
O halde, şöyle başlamamız icap ediyor: Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanan Kosova Savaşı, Priştine yakınlarındaki genişçe bir ovada gerçekleşti. Yenilgi, 19’uncu yüzyılda, Sırpların ulusça andığı bir güne dönüştü.
Sırplar, 1980’li yıllarda, Sultan Murad’ın türbesinin bir iki kilometre ötesine, Gazi Mestan mevkiine bir anıt diktiler. Kaidede Sırp Prensi Lazar’ın şu sözleri yazılıydı: “Her kim ki Sırp ve Sırp kökenlidir ve Kosova ovasına Türklerle savaşmaya gelmez; onun ne erkek, ne dişi, zürriyeti olmasın. Onun hasadı olmasın.”
Sırp lider Slobodan Miloşeviç, Kosova Savaşı’nın 600’üncü yıldönümüne denk gelen, 1989 yılında burada bir miting düzenledi. Bu mitinge, bir milyondan fazla Sırp katıldı. Bosna ve Kosova’yı kana boğan süreç böyle başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.