15 Temmuz 2021 tarihinde saat: 21.00 de gerçekleşen programı, Süleyman Demirel Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve Genç Akademisyenler Birliği birlikte düzenledi.
Genç Akademisyenler Birliği’nin YouTube hesabından canlı olarak yayınlanan ve gençlerin büyük ilgi gösterdikleri söyleşide konuşan Genel Başkan Arıcan; “ Oldukça profesyonel ve 40-50 yıllık süreyi kapsayacak biçimde sinsice ülkemizin kurumlarına sızan bu hain oluşum, haşhaşi benzeri FETÖ örgütü nasıl meydana geldi, kimler tarafından desteklendi ve 15 Temmuz’da nasıl harekete geçtiler? 15 Temmuz’un nedenlerini, sonuçlarını sağlıklı değerlendirmek için önce bu soruların cevabının bulunması, analizinin yapılması gerekir.” dedi.
Emperyalizmin taşeron örgütü
Darbe girişiminin amacının 15 Temmuz gecesinde net bir şekilde ortaya çıktığını belirten genel Başkan Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hainler, Türkiye'yi iç savaşa sürüklemek ve Türkiye'yi işgal etmek üzere bu harekatı başlattılar. Ancak onların ve onları bir kukla gibi kullananların bilmedikleri, hesaplamadıkları bir şey vardı; Karşılarında bin yıllık bir Türk İslâm devletinin aziz evlatları, mirasçıları vardı. Milletimiz tarih boyunca dünyaya adaleti ve merhameti hakim kılmak için mücadele verdi. Haçlı seferleri karşısında İslam’ın bayraktarlığını yaptı. Diğer yandan, Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Sultan Alparslan Malazgirt'te 1071'de ordusundan 4 kat daha büyük Bizans ordusunu mağlup ederek Türklere Anadolu'nun kapılarını açtı. Milletimizin ve ordumuzun omuz omuza vererek yedi düvele karşı kazandığı Milli Mücadele, Çanakkale’de gösterdiğimiz başarı...İşte, her defasında yenilgiye uğrayan, yenilgi üzerine yenilgi yaşayan Haçlılar bunları bir yere not etti.”
FETÖ'nün Truva Atı
Konuşmasında darbecileri uluslararası güçlerin yönlendirdiğini de ifade eden Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Bunları neden anlatıyorum? FETÖ terör örgütü 40 yıllık bir oluşum ve bu oluşumu kimlerin desteklediği, kimlerin kullandığı, düşmanın sinsice taktiklerle nasıl içimize kadar 'Truva atı' gibi sokulduğu bu anlattıklarımdan sonra sanırım daha iyi anlaşılmıştır. Yabancı ülkelerde okullar, dershaneler açılması, İngilizce ağırlıklı eğitimler verilmesi, öğretmenler görevlendirilmesi öyle kolay olabilecek işler değil. Muhatapları bakıyor, bu faaliyetleri yapanlar Müslüman, namaz kılan, Müslüman bir ülkede yaşayan insanlar. Bin yıllık bir tarihi var, bir dili var, geleneği var, kültürü var, değerleri var. Elbette işin doğrusunu gerçeğini 15 Temmuz’dan sonra anlıyoruz, onlar hedefe ulaşmak için her şeyi mubah görmüşler.” ifadelerini kullandı.
Soruları çalarak eğitimde fırsat eşitliğini yok ettiler
Hainlerin hayatın her alanında olduğu gibi akademide de yıkıcı ve bozucu işler yaptıklarının altını çizen Genel Başkan Arıcan, “ Eğitim ve akademi tarihin hiçbir döneminde bu kadar bozulmamıştır. Eğitim; insanın zihnen, fikren kalben, ahlaken, dinen iyi insan üzerine kurulu bir sistemdir. Yüksek öğretim ise; insanlığın ihtiyaç duyduğu eğitimli insan yetiştirme yerleridir. Ama ne yazık ki onların, o hain yapının etkili olduğu dönemde o melun emellerine alet edilecek şekilde, mankurtların yetiştirildiği bir sisteme dönüştürülmek istenmiştir. Yandaşlarının başarılı olması için sorular çalınmıştır, haksız ve hakkaniyetsiz bir şekilde sınavlarda hile yapılmıştır. Bunlar devletin önemli kurumlarına; askeriyeye, emniyete adalet sistemine yerleştirilmişlerdir. Bunu hiç bir inanç, hiçbir kültür kabul etmez. İslam dini asla kabul etmez.” dedi.
Haberin devamı: https://www.youtube.com/watch?v=dVBqJNVGBvk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.