Medyayı, sinemayı, edebiyatı, sanatı da devreye sokarak, yüzyıl önce soykırıma uğradıkları yalanını yaydılar.
Buna masala inanmaya dünden razı olan kimi ülkeler, siyaseten de olsa, parlamentolarında yalana onay verdiler.
Oysa, ‘mazlum Ermeni’ algısı oluşturanların marifetlerini, dün olduğu gibi bugün de izliyoruz.
Azerbaycan şehir merkezlerine misket bombaları yağdırıyorlar.
Azerbaycan Türkleri, 20. Yüzyılın son çeyreğinde, kendi vatanları olan Dağlık Karabağ’da, dünyada eşi benzeri görülmedik bir zulümle karşılaştı.
Hocalı kasabasına baskın düzenleyerek Azerbaycanlı sivilleri katleden Ermenistan kuvvetleri bugün de aynı şekilde sivilleri hedef almayı sürdürüyor.
Bütün dünya biliyor ve kabul ediyor ki işgal altındaki Karabağ Azerbaycan toprağıdır.
Kimse Karabağ’ın Ermenistan toprağı olduğunu iddia etmiyor, ancak buna rağmen işgalci Ermenistan 30 yıldır himaye görüyor.
Güya, insanlığın ulaştığı en ileri çağda yaşayan bizler, aynı zamanda adalet duygusunun yok edildiği, vicdanların susturulduğu, zalimin mazlum sayıldığı, kurdun kuzu postuna büründüğü bir dünyada yaşıyoruz.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/bedir-acar/karabag-hikayeleri-vatan-savunmasidir/haber-1121839
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.