Zira daha şimdiden korona sonrası dünya düzeni ile ilgili devasa bir literatür oluşmuş durumda.
Hemen belirtelim ki korona devrimi en ağır darbeyi reel-kapitalizmin temel dayanağı olan Batılı piyasa uygarlığına indirdi.
En büyük maliyeti ise insani, ekonomik ve siyasi açıdan geleneksel sistemin merkez gücü konumundaki ABD ödüyor.
Çünkü korona her şeyden önce ABD'nin en etkili hegemonya araçlarından olan ve son dönemlerde ise Çin'in bayraktarlığını yaptığı küreselleşme ideolojisinin tabutuna son çiviyi çaktı.
Salgının ilk aşamalarında şeffaf politika izlemediği için sert eleştiriler alan Çin şimdi her ülkeye yardıma koşarak vaziyeti kurtarmaya çalışıyor.
İşte bu yüzden Çin'in modern İpek Yolu diye nitelenen 'tek kuşak tek yol projesi' post-korona çağında artık eski cazibesini kaybedecek ve daha çok ihtiyatlı bir tedirginlikle karşılanacaktır.
Bunun bir diğer nedeni de karşılıklı bağımlılığa dayalı AB ve ABD ile tanımlanan Atlantikçi neo-liberal sistemlerin salgınla mücadelede işlevsizliğinin anlaşılmasıdır.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/bercan-tutar/2020/04/09/post-korona-dunya-duzeni
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.