Ayşenur Gülsüm Tuna, genç bir öykücü. Kuşlu, dedeli, anneli, rüyalı, Rabialı, Elifli öykülerin içten anlatıcısı.
Tuna’nın kitabı Kuşlu Dualar'da çocuksu bir anlatımı var, doğal... Gösterişsiz, olumlu denebilecek durum öyküleri, anlatış biçiminin çerçevesini oluşturuyor. Çocuksuluk, başat duygu biçimi olarak beliriyor öykülerde. Örneğin dedesine yönelik özlem hisleriyle kaleme aldığı öykülerinde durumları biçimlerken çocuksuluğunu ve içtenliğini yitirmiyor hiçbir zaman. Öykülemeye dair duygulanma biçimi ayrıcalığı Tuna’nın. Bu, kendine has biçimlerde tebarüz ediyor.
Özlem-ayrılık, gerçek-rüya, ölüm-yaşamak arasındaki öyküsel gerilim, yazara has ince bir dramatizmle naif bir hal alıyor. Kısmen girift ama daha çok seçik anlatımlı öykülerinde naif bakış açısını elden bırakmıyor Tuna. Rüya motifi, belirginlikle yer alıyor öykülerde. Duygularına aşırı abanmadan bir çeşit rüya estetiği kuruyor. Kibir ve büyüklenmeden eser olmayan kendi özgün kaderinde biçimini bulmuş duygu içre çocukluk öyküleri yazıyor. ‘‘Samimiyeti, hüneri…’’
Tuna’nın renkli, şenlikli, hüzünlü evreni
Sürekli, soluk soluğa anlatma telaşesinde... Bazen pes edip geri çekilse de anlatım iştiyakını iç enerjiyle perçinliyor, ortaya ‘‘okuyucuya estetik haz veren’’ incelikli öyküler çıkıyor. Geveze bir aktarıma prim vermeden sürekli anlatma derdinde oluşu, Tuna'nın en güzel niteliği...
Hikâyeyi ‘zarifane’ bir tutumla anlatma mektebine bağlı olan Tuna’nın öykülerinin karakteristik vasıflarından biri de, Türk öykücülüğünün beylik konularını, alışıldık izlekleri ‘estetik öykü cümleleriyle’ güzelleştirerek yansıtmasıdır. ‘Gül açar, çünkü açar’ denebilecek, sebebi de sonucu da öykülerin estetik dünyası içinde mündemiç bu anlatıcı tavır, genç bir öykücünün, Ayşenur Gülsüm Tuna’nın renkli, şenlikli, hüzünlü evrenini biz öyküseverlere haber veriyor.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=21431































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.