Bu mesajlar özellikle medyada 5 Ağustos'taki Soçi Zirvesi'nde Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliğinin derinleşmesinden rahatsızlık duyan Batı başkentleri olduğu yorumlarından sonra daha da anlamlıydı. Erdoğan'ın Suriye'de "30 km derinliğinde güvenli bir hat kurma" ve "güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştirme" vurgusu operasyon kararından vazgeçmediğini gösteriyor. Yine Mescid-i Aksa'nın kırmızı çizgi olduğunu söyleyerek İsrail'in Gazze'ye saldırılarını eleştirmesi normalleşme politikasının sınırlarına işaret ediyor.
***
Erdoğan'ın konuşmasındaki daha önemli mesajları şu şekilde sıralayabilirim.
1- Cumhuriyet'in temel bir dış politika düsturuna (yurtta sulh cihanda sulh) kendi döneminde getirdiği katkıyı netleştirdi. Türkiye'nin çevresinde "barış ve işbirliği kuşağı oluşturma, iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme" anlayışıyla hareket ettiğini söyleyen Erdoğan, tahıl koridoru ve Karabağ başarılarına referansla "yurtta sulh dünyada sulh ilkesi proaktif yaklaşımlarla gerçeğe dönüşebilir. Sahada güçlü olmadan masada kazanımın güçlüğü ortadadır" vurgusu yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.