• İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

Buse Şanlı:Nazım Payam’ın Sılası Türkçe

Buse Şanlı:Nazım Payam’ın Sılası Türkçe
Türk Edebiyatı, Türk Dili, Kültür Dünyası, Dergâh ve Harput Çırası gibi kültür-sanat-edebiyat dergilerinde şiir, deneme ve eleştiri yayımladı.

Şair Nazım ‘‘Sılası Türkçe’’ kitabı otuz yedi denemeden oluşuyor. İçimdeki Kuşlar İstanbul’a Uçun,  Şehir ve Mahfiller, Kalk Gidelim Sılaya gibi başlıklı yazılar bulunan kitapta Payam’ın hayatından izler taşıyan yazılar yer alır.

 

İçimdeki Kuşlar İstanbul’a Uçun

Payam, kader pusulasının üç günlüğüne de olsa onu, sermest olduğu dehaların şehrine götürmesini ister. Şehirde bulunan her şeyin bir evvelkinin mirası olduğunu ve evvelkilerin kültür geninden geldiğine değinir. Bugünkülerin eşyaya, sanata, olaylara eğilimi ile dünkülerin münasebeti arasında kopmaz ve çürümez bağların olduğunu söyler.

Payam, kırk yıl önceye döner. Konuların, konuşulanların tekdüzeliğinden bıkmış bir şekilde kendini İstanbul’a atmasıyla başlar anlatmaya. İlk Fatih’i anar, ona dualar gönderir. Bizi kuşatanları bilmek ve öğrenmek ister. Görmeyeceği, gezmeyeceği yer kalmayacak heyecanıyla doludur…

İstanbul’u şöyle anlatır: ‘‘İstanbul’da gökten denize düşen yıldızlar, hiçbir yorgunluğa takılmaksızın usul usul tepelere tırmanır, oralardan parklara, bahçelere, otel odalarına iner, hastanın, garibin ihtiyarın camına henüz adlandırılmamış renk renk resimler çizer. En ücra noktalara kadar sızan umut huzmeleri yarım kalmış özlemleri depreştirir. Hasretten, eziklikten yılmışlara bestelenmiş yarınlar dinletir. Bu ezgiler minaresinden, hisarından, çeşmesinden akan tevekküle sabaha dek sürer.’’

İstanbul’da insana unutturulan şey, uyumaktır.

Anka, varlığını tescilleyip yeryüzünde kendisine veya ilgisine bir yer arasaydı, her hâlde, hâlden anlayan İstanbul’u seçerdi.

Ediplerimiz de, ruhunu sonsuzluğa dokundurmak umuduyla binlerce kanat sesi eşliğinde İstanbul’a gelmiyor mu?

 

    Sılası Türkçe

Payam, ‘‘ Sılası Türkçe’’ başlıklı denemesine edebiyatımızın düzyazıda üslup meselesini dergilerde çözdüğüyle başlar ve edebiyat dergilerinin bir işlevinin de mevcut dil politikasını, dil kurallarını uygulamak yahut dilin gelişmesi adına yeni alternatifler üretmek olduğunu dile getirir.

Dil kuralları, yenilikler en fazla derginin düzelticisi tarafından denetlenerek okura ulaştırılır. Payam ile dostlukları sanat- kültüre dayanan ve ‘‘ Bizim Külliye’’ dergisinde düzeltmen olarak bu işi üstlenen Mahmut Bahar’dır. Payam, Bahar’dan  ‘‘ O yıllar şiire müptela iki gençtik. Birbirimize bildiğimizi, sevdiğimiz şiirleri, şiirlerimizi aktarıyorduk. Bahar’ın şiiri, insan hâllerinin bireysel çıkışlarına dayanır. İroni ile hüzün arasında gelgitleri güçlü mısralar kurar.‘‘… eksilmesin diye ekmeğimizin tuzu/ gurbet kendine ayarlamış bizi’’ dedirtecek kadar ömrü gurbette geçmiştir. Artık her edebiyat dergimiz gibi onun da sılası Türkçedir. Bahar’ın Türkçe aşkı, Türk Dil Kurumunun sözlüğe koymayı unuttuğu kelimeleri ve bazı imla hatalarını gösterecek düzeydedir.’’ diye bahseder. 

‘‘Sılası Türkçe’’1955 yılında Elağzı’da doğan,  ilk, orta ve lise öğrenimini aynı ilde tamamlayıp Balıkesir Necati Bey Eğitim Enstitüsü Türkçe ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan öğretmen Nazım Payam’ın ikinci deneme kitabı.

 

 

Baskı Yılı : Mart-2017

Yayınevi: Ötüken Neşriyat A.Ş

Bu haber toplam 5019 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim