Her çağda, insanlık tarihinin belli dönemleri hariç, vardır bu, günümüzde var olması şaşırtıcı değil. Fakat günümüzde yaygınlığı ve yerleşikliği şaşırtıcı.
Her şey ortada ama ortada bir şey yok. Olduğu gibi yaşama ortadan kalkmış durumda. Hatta olduğu gibi yaşama ortadan kalkmakla kalmamış olduğu gibi yaşayanlar dışlanması gerekenler şeklinde bir konsorsiyum oluşmuş, bir organizasyon yapılmış, gizli toplantılar tertip edilmiş gibi. Herkes kendi gerçeğinden uzaklaşsın çeşitli kabuklar bağlasın, o kabuklara göre davranış biçimleri yaygınlaşsın, o kabuklara göre yaşama şekli her zeminde tek geçerli meşruiyet çizgisi sayılsın, yani kabuk üzerinden geliştirilen insanın yaşama tasarımı gerçeğin yerini almış. Almakla kalmamış herkes gayet memnun. İçinde bulunduğu ama o olmadığı halini o imişçesine içselleştirmekle kalmayıp her şartta savunur durumda. Burada bireyin toplumsal yaşamı düzenleyenlere karşı inancı öyle tam ki yeri geldiğinde kendi kendine inanmasa dahi düzenin dayattığı dış yüzeylere ayrılmaz bağlığı benliğine yerleşmiş vaziyette. Benliğin inşası dış yüzeyin dayatmalarından müteşekkil olmasından dolayı içinde bulunduğu vaziyeti kendi gerçekliği olarak sürdürdüğü yanılgısının farkında değil. Gerçek çeşitli örtülerle örtülüyor. Öyle ki bir müddet sonra gerçek aradan çıkıp gidiyor sadece örtüler kalıyor. Nedir gerçeğin üzerine örtülen örtüler?
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/4847909/cafer-keklikci/maskeli-toplum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.