Chulov'un ne demek istediğini açalım. Kamuoyunda yansıltıldığı üzere IŞİD bir grup aklı başında olmayan, deliden oluşmuyor. Doğrudur, epey vahşi bir örgütten bahsediyoruz. Ancak bu vahşeti daha da tehlikeli hale getiren stratejik akılları.
Örneğin Musul işgali öncesinde IŞİD'in sahip olduğu varlıkların toplam değerinin 875 milyon dolar olduğu tahmin edilirken, bu rakam Musul'daki yağma sonrası 1.5 milyar dolar daha artarak toplamda 2 milyar doları geçmiş durumda. İŞID ilk başta az sayılabilecek “bağışlar” ile finansmanını sağlıyordu. 20,000-30,000 dolarlık bu bağışların bir kısmının zengin Körfez vatandaşlarından (devletlerinden değil) geldiği biliniyor. Suriye'de özellikle petrol satışı ile gelirlerinde ciddi bir artış oldu. Bu petrol satışının hem Suriyeliler'e (yani sıradan halk ve diğer muhalifler), hem de Suriye rejimine gerçekleştiği belirtiliyor. Petrole eşlik eden diğer bir gelir kalemi ise tarihî eser kaçakçılığı. Özellikle Kalamun bölgesindeki eserleri yağmaladıkları söyleniyor. Suriye'de stratejik olarak petrol zengini bölgeleri hedefleyen İŞID'in Irak'ta da aynı stratejiyi izlediğini görmek mümkün. Doğrusunu söylemek gerekirse aptalca bir strateji izlediklerini söylemek mümkün değil.
Yazının devamı için.http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ceren-kenar/581037.aspx































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.