Geçen hafta eşimin teyzesi Safiye Usuli Hanım’ın vefatının kırkıncı günü merasimi için İran’ın Batı Azerbaycan eyaletinin merkezi olan Urumiye’deydim. Bir vefatın ardından üçüncü, yedinci ve kırkıncı günlerde düzenlenen törenler her türlü yoruma açık. Bütün bu anmalar yüklenen türlü anlamların yanı sıra insanların hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya gelme vesileleri. Onu hatırlıyoruz. Aslında daha o büyük ayrılığın gelip çattığına inanmak içimizden gelmiyor.
Evde ve bahçede etrafında olup bitenlere ince eleştiriler göndererek dolaşıyor, kendi elleriyle bakıp gözleriyle ve cümleleriyle güzelleştirdiği çiçeklerlere dalıp gidiyordu son iki yıldır. Bir buçuk yıl önceki ziyaretimin ardından bu köşede onun çiçeklerle ilişkisini anlatan “dolu dolu bakışlar” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Yeni çiçekler tanımak, aralarında beğendiklerini bahçesindeki saksılarda yetiştirmek ilk meşgâleleleri arasındaydı. Bahçedeki çiçekler onun bakışıyla oluşuyor, gelişiyordu. Bahçe kapısının zili sürekli çalıyorsa onun merakları da yol açıyordu buna. Güller, çiçekler kadar çocuklar ve düşkünlerle de ilgiliydi. Öğrenmeye meraklı, kendisine makul gelen yeniliklere açıktı. Şecere saymakta mahirdi ayrıca.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19759/secere-sayan-kadinlar































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.