• İstanbul 24 °C
  • Ankara 26 °C

D. Mehmet Doğan: Seçim sathı mailinde: Vaad enflasyonu/enflasyon vaadi!

D. Mehmet Doğan: Seçim sathı mailinde: Vaad enflasyonu/enflasyon vaadi!

Hayat pahalılığı ve enflasyon son zamanların en büyük şikâyet mevzuu. Orta ve dar gelirli kesim haklı olarak pahalılık ve enflasyondan müşteki. Ticaret erbabı, sanayi erbabı, elinde malı varsa, daha fazla kazanıyor. Onların bir sıkıntısı yok! Enflasyon canavarının sırtında onlar var!

Dün aldığın fiyatla aynı malı bugün bulamıyorsun.

Fiyat artışlarını bazı ahvalde sun’i sebeplere bağlayabiliriz. Fakat artışların tamamını bu şekilde açıklamak mümkün değildir.

Fiyat artışları mı enflasyonu doğuruyor, enflasyon mu fiyat artışlarını?

Yumurta ve tavuk hikayesi!

Enflasyon neden azdı? Fiyatlar neden uçtu?

2000 yılında enflasyon tüketici fiyatlarıyla yüzde 40 civarındı idi. 2001’de 68.5’e yükseldi. 2002’den itibaren bir düşüş görülüyor. 2010’da 6.4’e kadar iniyor. 2018’de tekrar yüzde 20’leri görüyor. 2019 sonunda patlak veren kovid salgını, enflasyonu tetikleyici bir tesir uyandırıyor. Hükümet, tüccarı, sanayiciyi ayakta tutmak için çeşitli destekler icad ediyor. Sıkı para politikası terk ediliyor. 2020’de 14.6 olan enflasyon 2021’de 36.8’e çıkıyor. 2022’de ise zirveyi görüyor: 64.27. Toptan fiyatlarla ise yüzde yüze yaklaşıyor.

Bu durumda ne yapılması gerekir?

Sıkı para politikasına dönmek şart.

2023 seçim yılı…Bu yıl, millete “kemer sıkın” demek mümkün mü?

Hele de iktidarı sıkıştırmak için bol keseden atan muhalefet karşısında?

Seçim yılında enflasyon düşmez! Fiyat artışı durmaz!

Tasarruf kavramı unutulur, israf sahne alır!

Seçim mali açıdan bir felaket sebebiyken, bir de büyük Maraş depremi patlak veriyor…

Dert bir iken bin beş yüz oluyor!

Seçim yılında muhalefetin tahrikleri sonuca ulaşıyor: Emeklilikte Yaşa Takılanlar’a emeklilik hakkı tanınıyor. 2 milyondan fazla kişi emekli olacak. Bunun bütçeye yükünü tahmin edebilir misiniz? Bir çırpıda 2 milyon emeklinin kıdem tazminatları ne tutar?

Enflasyonu körükleme konusunda son noktaya varılıyor.

Depremin yaralarını sarmak, depremzedelere hane desteği, taşınma ve kira yardımı, vefat edenlerin yakınlarına destekler, depremzedelerin evlerinin inşası…hayatlarını idame ettirecek destekler verilmesi…

Bütün bunlar gerekli, iyi hoş. Fakat her şey hesap kitap meselesi!

Hükümet depremzedelerin evlerini inşa ederken muhalefet lideri depremzedelere beleş ev vaadiyle ortaya çıkmasın mı?

Bir vaad furyasıdır gidiyor. Ana muhalefet liderinin uçuk kaçık vaadlerde bulunmadığı gün yok! Elbette hükümet de vatandaşı teskin edici açıklamalar yapıyor.

Kılıçdaroğlu havucu değneğin ucuna bağlamış: Bayram ikramiyeleri 15 bin!

Vatandaş bu vaade kanar mı, kanmaz mı? Her vatandaş bir değil!

Muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok. Atalarımız “vaad etmekle mal tükenmez” demiş!

Vaad enflasyonu zirvedeyken gerçek enflasyon yerinde durabilir mi? Paralel soru: Vaad pazarlaması seçim kazandırabilir mi?

Muhalefet iktidarın bir takım enflasyon azdırıcı uygulamalarını eleştiriyordu. Mesela “dövize endeksli hesap”. Dövize endeksli hesap konusunda sesini yükselten muhalefet şu sıralar şunu söyleyebiliyor mu: İktidara gelince dövize endeksli hesapları iptal edeceğiz!

İktidarın enflasyon azdırıcı siyasetinde büyük yatırımların payı da dikkate alınmalı. Sonuca ulaştığında ülkeye büyük faydası olacak tesislerin kurulması için harcamalardan vaz geçilebilir mi?

Muhalefet liderinin vaad enflasyonundaki artış, “seçim kazanma ihtimalinin zayıflamasına paralel yürüyor” diyesimiz geliyor.

Şöyle düşünelim: Enflasyonu azdırılmış bir ülkeyi mali istikrara kavuşturmak kolay değildir. Ülkeyi yönetmeye talip bir idareci bu durumda ne yapar? Mali açıdan temelsiz, esassız vaadlerden uzak durur. Seçimi kazanma ihtimalini dikkate alarak frene basar!

Bugünkü durum: Kazansak da, kaybetsek de memleket batsın!

Bu haber toplam 349 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim