ESKADER’in düzenlediği ve Basın Müzesi’nde gerçekleşen Usta Çizer Vehip Sinan’ı anarken, hep bildik sözler sarfettiğimi fark ettim. Aslında sanat ve sanatçı kimliğini nedense konuşmadık.
Bu yüzden anma programları, sadece onun hatıralarını yâd etmekle kalmamalı, karikatürcü sıfatını öne çıkaran ve belki de ülkemizdeki “sanatçı” profilini ortaya koyan ayrıntılara da dikkat çekmek gerekiyor.
Türkiye’de sanata değer verilmediğini hepimiz biliyoruz. Çünkü “sanatçıya” değer veren yok. Sanat ve sanatçıyı teğet geçen bir ülkede çizer olmanın zorluğu öylesine çetin ki. Bunu bizzat yaşayanlardanım.
Çünkü çizgi konusunda kültürümüzün gelişmemiş olduğunu görmek insanı üzüyor.
Halbuki, çizgi ve çizgi sanatı bizim köklerimizde var. Mesela, bunu minyatür sanatına baktığımızda görebiliriz.
Yazının devamı için: http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay.asp?id=16775































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.