Yönetme sanatı olarak da siyaset; herhangi bir ülkenin ekonomi, eğitim, sağlık ve kültür gibi alanlarda belli kimselerin söz sahibi olduğu ve karar alıp-uyguladığı organizasyon şeklinde ifade edilebilir. Bu sanat, en basitten en karmaşık yapılara kadar uzanan, her türlü görevi içeren bir memuriyet işidir. Bu göreve gelen kimsenin ülkenin kaynaklarını doğru şekilde kullanması ve tasarruf etmesi beklenir. Yani devlet, halkın kendisidir. Herhangi bir kişi, kurum, parti ya da STK kendini tüm organizasyonun tek sahibi gibi göremez.
Ne var ki bu ideal tasavvur, sınırsız yetkilerle yönetimi elinde tutan kişiler ve partiler aracılığıyla bozulabilir. Yani gücü herhangi bir kontrol veya denetimine gerek duymadan kullanabilenler, zamanla yönetimlerini baskı, adaletsizlik ve istibdat şekline çevirebilirler. Ülke bir kaos ortamı içerisinde doğru ile yanlışı ayıramayan her şeyi belirleme yetkisinin bir şahsa veya partiye ait olduğu bir konuma savrulabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.