Hepsi o kadar.
Satırla saldıran yok, alt tarafı tabanca bıçak.
"Beyzbol sopası" gibi daha alafranga yöntemlere henüz geçmediler.
Bilseler arsenik, striknin, siyanür gibi maddelere başvuracaklar ama roman okumuyorlar ki!
***
Meryem'i dokuz kurşunla öldüren alçak aranıyormuş.
Eski erkek arkadaşıymış.
Buna karşılık "eşini öldürme" eylemi de hız kesmeden sürüyor.
Bıçakla öldürmüş...
Çünkü onunla ilgilenmiyormuş, sürekli video çekip Tiktok'ta paylaşıyormuş...
(Unutuyordum, "selfie" uğruna bir dangalak daha gitti ama o artık "ahval-i adiyeden" sayılıyor. Gene de buna "tren gelirken demiryolunda dikilip özçekim yapmak" gibi boyutlar katanlar da var.) Kavga çıkmış, sonu cinayet.
Herif kadını ormana atmış, bir de gitmiş "kayıp ihbarında" bulunmuş!
Bir de "kripto para" tartışması yapan tıfıllar var.
İki oğlan kripto para alıp satarlarmış.
Kılıksız çocuklar bunlar, ceplerinde kaç para var ki?
Tartışma çıkmış. Biri ötekine kurşun yağdırmış.
Katil balkona çıkmış ve yardım istemiş!
Bu arada kendi kendini de vurmuş.
Eh, bu cinayet değil canım, şu anda ikisi de ağır yaralı.
Şuna adıyla sanıyla "metamfetamin tartışması" deselerdi.
Belli ki kafalar iyi...
Acaba, denizin ortasında define bulan takacılar gibi, "Hani kripto paramız olsa, farzeyleyelim" mi dediler?
Bir arkadaş da anasına boşanma davası açan babasını tüfekle vurmuş.
Böylece boşanma meselesi de kendiliğinden hallolmuş.
***
Bundan sonrası iyice olağan...
Sahte içki üç can daha almış...
On bir kişi henüz komada.
Öyle lokantaya gitmiş de içmiş değiller, birbirlerine ikram etmişler.
Veren de komada, içen de komada şimdi.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ardic/2022/11/17/kendi-olagan-cinayetlerimize-donelim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.