“Önce”nin, biz göremesek, akledemesek de, “ertelenmiş şu anın” tüm emarelerini verdiği ve “dondurulmuş şu an”da geleceğe dair umutlarımızın tükenmeye yüz tuttuğu bir kesişimin başlattığı çağ… Kimimiz yaşlılarımıza bir şey olmasın diye, kimimiz can korkumuzdan, evlerden çıkamadığımız bu günlerde, yaşanan şeyin hakikaten ne olduğunu ve geleceğe ne tür izler bırakacağını anlamak büyük önem arz ediyor.
Neydi bizi buraya getiren şey? Bilime olan sapkınca inancımız mı; insanın fıtratına dair kadim bilgilerimizi yitirmemiz mi; hırsın ve her türden şehvetin hayatımızın her anını işgal etmesi mi? Hepsi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.