Aramızdaki sevgiyi perçinlemek için attıkları adımlara ve uzattıkları ellerine karşılık vermeye gayret ediyordum. Ağabey dediklerimin kardeşlerine yardımcı olduklarını gördükçe samimiyetimizi ilerletmiş ailelerimiz de güzelliklerden pay almaya başlamıştı bile.
İşte o günlerde Necmettin Erbakan’ı ve yol arkadaşlarının savunmasını dinlemek için sabahın erken saatinde kalkıp Mamak Askerî Mahkemesi salonuna giderdik. Mahkeme günleri aynı saatlere denk gelen Uğur Mumcu ile de ayaküstü görüşmememiz olmuştur.
Özgürlüğüne kavuştuğu halde siyasi yasaklı durumuna düşen Erbakan Hoca ile daha sonraki görüşmelerim ise Ayrancı’daki evinde oluyordu. O dönemde MSP yerine kurulan Refah Partisi gönüllüsü olarak Ahmet Tekdal ile yol yürürken öte yandan da Millî Gazete’ de yazıyordum.
Konuya derinliğine girmeden Refah-Yol hükümetinde Tarım Bakanı Musa Demirci’nin Basın Müşaviri olarak görev yaptıktan sonra Akif Gülle, Necati Sungur ve Ahmet Karademir’le birlikte ‘Basın Koordinasyon Merkezi’nde 28 Şubat yönetiminde siyasi yasaklı Erbakan’ın medya ile olan ilişkilerinde sempatik destek vermeye başladık.
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/tbmmde-yeniden-erbakan-6034/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.