• İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C

Fatih Okumuş: Fıkıh İlmine Dair Bir Musahabe

Fatih Okumuş: Fıkıh İlmine Dair Bir Musahabe

Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyede insanlığa irşad buyrulan ilâhi yasanın sahabe neslinden başlamak üzere, asırlar ve nesiller boyunca insanlar tarafından anlaşılıp yorumlanarak hayata tercüme edilmesi fıkıh ilmini ortaya çıkarmıştır.

Derin anlayış, ince kavrayış anlamına gelen fıkıh kelimesi beşerin ilâhi yasayı idrâk etme çabasından ibarettir.

Bu yönüyle Kitap ve sünnete sorular soran bir fakîh, deneyler yaparak tabiata sorular soran bir fizikçiye benzetilebilir. Bir fizikçi nasıl ki kendi arzusuna göre yasalar koyamazsa bir fıkıhçı da kendi arzusuna göre fetva veremez, kanun yapamaz. Hem fizikçi, hem fıkıhçı Cenab-ı Hak ve Kâdir-i Mutlak’ın vaz’ ettiği yasaları anlamaya, kavramaya; zaten var olan yasaları keşf etmeye çalışır; böylece insanların lehine ve aleyhine olanın bilgisine ulaşmayı hedeflerler. Nitekim İmam-ı Azam Ebu Hanife fıkıh ilmini “kişinin lehine ve aleyhine olanı bilmesi” olarak tanımlar.

Fıkıh, Müslümanın günlük hayatını düzenleyen normatif bir ilimdir. Fıkıh ilminin ele aldığı ve düzenlediği alanlar bireyin şahsi işleri ve davranışlarıyla sınırlı kalmayıp toplumsal ilişkileri ve kamu yönetimini de kapsadığından, son asırlarda “İslam hukuku” teriminin fıkıh karşılığı olarak kullanımı da yaygınlaşmıştır. Zaman zaman İslam hukuku kastedilerek “şeriat” kelimesi de kullanılmaktadır. Esasında şeriat İslam’ın ahlak ve inanç alanlarındaki düzenlemelerini de kapsar. Buna mukabil fıkhın mükellefin fiillerine münhasır kullanımı İmam Şafii’den itibaren standartlaşmıştır.

İngilizcede fıkıh ilmini ifade etmek üzere “Islamic law” veya “Islamic jurisprudence” terimleri kullanılırken; özellikle 1990’lardan itibaren “Islamic ethics” kullanımı da gittikçe artan oranda tedavüle girmiştir. “Islamic law” tabiri fıkhın normatif yönüne, “Islamic jurisprudence” ise doktrine vurgu yapar. Bu iki terimin yetersiz kaldığı durumlarda, mesela yasalar tarafından düzenlenmemiş veya kolluk güçlerinin kovuşturma sahasına girmeyen beşeri durum ve ilişkilerle ilgili düzenlemeleri de kapsayacak şekilde “Islamic ethics” kavramına başvurulmaktadır. Geçen asrın ortalarına kadar özellikle Anglosakson dünyada rastlanan “Muhammadan law” ve “Muhammadan jurisprudence” tabirleri ise günümüzde terk edilmiş görünüyor. Fransızcada ise İslam hukukunu karşılamak üzere “droit musulman” denilmektedir.

Devamı: https://www.fikircografyasi.com/makale/fikih-ilmine-dair-bir-musahabe

Bu haber toplam 315 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim