• İstanbul 19 °C
  • Ankara 25 °C

Fuat Uğur: Muhalefetin “açlık oyunları” ve gerçekler…

Fuat Uğur: Muhalefetin “açlık oyunları” ve gerçekler…
Bir muhalif yazarın “Muhalif mahalleye kötü bir haberim var” yazısıyla başlayalım.

 Habertürk’ten Oray Eğin. Başka bir ülkeye taşındığından beri ilk kez, bu yaz aylarını Türkiye’de kesintisiz geçirmeye karar vermiş.. Şimdi gözlemlerini aktarıyor. Aşağıda yazısından(*) birkaç bölüm var:

Türkiye’ye gelmeden önce dışarıdan bakan pek çokları gibi rakamlar, sosyal medya, köşe yazıları üzerinden okuma yaptığımda karşımda batmış bir ülke bulacağımdan emindim. Bu aynı zamanda Erdoğan devrinin kapandığı, muhalefetin seçimi kesin olarak kazandığı bir Türkiye demekti.

Ancak “Millet aç!” diye koparılan fırtınadan eser yok.  Düzenli geliri olanlar içinse hayat pahalı olmasına rağmen devam ediyor. Bütün uçaklar dolu, trafik ilerlemiyor, restoranlarda yer bulunmuyor, otel fiyatları rekor düzeyde. Bir cumartesi gecesi Arapların veya diğer turistlerin olmadığı Kadıköy’e çıkın ve görün. Bu yaz durmadan birileri evlendi, şaşaalı düğünler yapıldı. Ekonomik çark işliyor, hayat devam ediyor. Bakkalda, markette her ürün bulunuyor. Ekmek de var, un da, şeker de, en pahalı tekila da. Bir kıtlık söz konusu değil. Bazı ürünler, evet, çok pahalı, ama raflarda mevcut. İnsanlar işlerine gidiyor, fabrikalar kapanmıyor. En önemlisi üretim sürüyor. Ama muhalif mahallenin sürekli “Battı, çöktü” dediği Türkiye bu tanımın evrensel kriterlerine uymuyor. 

Oray Eğin, kendi yaşam alanlarının da dışına çıkarak yaptığı bu gözlemde farklı bir bakış açısı sunmuş. Yazı uzun, okumanızı öneririm.

İlginçtir, benzer bir yazıyı tam kaleme almak üzereydim, çünkü geçtiğimiz pazar, yurt dışına konfeksiyon ürünleri ihraç eden bir iş adamı komşumuz ve eşinin davetlisiydik. Komşum çok dertliydi. Şirketinde ihracat yapacağı ülkelerdeki tüketicilerin tercihlerine göre tasarımlar hazırlattırıyor ve bunları fason üretim yapan konfeksiyon atölyelerine sipariş ediyor. Ancak tüm konfeksiyon atölyeleri toplam işçi sayısının yüzde 30-40’ı kadar elemanla çalışmak zorunda kaldıklarından iş yetiştiremiyorlar ve aylar sonrasına randevu veriyorlar. Bu yüzden de ciddi bir zarara uğradıklarını anlatıyor. Sebebi ise konfeksiyon atölyelerinin ve fabrikaların işçi bulamaması. “Göçmen işçi de bulamıyorlar mı?” diye sorduğumda aldığım cevap daha da ilginçti:

Devamı: https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/633195.aspx

Bu haber toplam 258 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim