İki Gezi var. Birincisi çevreci, sosyo-kültürel bir hareket olarak başlayan, sivil bir direniş olarak gelişen Gezi, diğeri politik ve karmaşık bir tepkiye dönüşen Gezi. Şu son bir yılın getirdiği değerlendirmeler ikinci anlamın birinci anlamı neredeyse kökünden erittiğini ortaya koyuyor.
Biz ikisine birden bakalım ve bu geçiş nasıl oldu irdeleyelim.
Gezi, özünde, apolitik olan bir kuşağın çıkışıydı; sessiz, sakin ve kırılgandı. Bu kuşak aynı zamanda aşırı denebilecek ölçüde yalıtılmış (izole) bir bireyciliğe sahipti.
Kuşak ilk defa direndi ve bir talep ortaya koydu. O talebi geliştirirken bireyci bir kollektivite sergiledi. DayanışIyordu ama birey(ci)liğini koruyordu. İyi eğitimli, kentli, çağdaş teknolojiyle iç içe bu kuşağın taleplerinin sınırı belliydi. Çevreci isteklerde bulundular.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/kahraman/2014/06/09/gezi-ve-gezi-dialoji-ve-diaboloji































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.