Ama öyle olacak.
Şöyle de diyebilirdim: "Korkarım ki, gençlerin önemli bir kısmı üniversite eğitimlerini terk edecekler."
Oysa korkunun ecele faydası yok!
***
İlk bakışta tatsız bir şey söylüyorum, farkındayım.
Muhtemelen bu kararlar gençlerde hayal kırıklığı ve moralsizlik oluşturacak.
Uzun sürdürülmüş bir eğitim yanlışının ağırlığının bireysel kararlara ve gençlerin cılız omuzlarına yüklenmesi üzücü elbette.
Ama şu kesin...
1980'lerden bu yana süren üniversite diplomasına odaklı eğitim sistemi artık yürümüyor.
Yürüyemez.
***
Artık rakamlar da ortaya çıkmaya başladı...
Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre 18-24 yaş aralığında eğitimi terk etme eğilimi sıralamasında Türkiye birinci sırada...
Yüz öğrenciden 26.7'si çekip gidiyormuş.
Yeni değil bu süreç...
TBMM'ye yansımış rakamlara göre 2013 ile 2018 arasında kayıt sildiren ve donduran öğrenci sayısı dört kat artmıştı.
Bu eğilim şimdi durmuş olabilir mi?
Gerçekçi olalım...
Tam tersine, artacak.
***
Yetişkinler, siyasiler, eğitimciler, anne babalar, girişimciler oturup bir düşünsünler...
Mesela...
60 küsur bin iletişim fakültesi mezunundan biri olup ne yapacağını bilememenin şaşkınlığı ve umutsuzluğu da nasıl derin bir sıkıntıdır!
Mesela, sanat tarihi ve arkeoloji okuyanların hâli...
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2022/08/11/universite-hikayenin-sonuna-dogru
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.