• İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C

Hüseyin Akın: Hocam Bizi Tahtaya Kaldır!

Hüseyin Akın: Hocam Bizi Tahtaya Kaldır!
“Öğretmenler dinlenmeli” demiştim, birileri dinlenmeyi istirahat olarak anlamışlar. “Ne dinlenmesi?” diyorlar, “Üç ay tatil yetmiyor mu?”

Birileri öğretmenlerin hâlâ üç ay tatil yaptığını zannediyor.

Yanlış anlaşıldığımı ifade ettim. “Dinlenmekten bahsetmiyorum, dinlenmek yani kulak verilmekten bahsediyorum” dedimse de yine dinleyen olmadı.

Eğitimle ilgili konularda mikrofon öğretmenlere uzatılmalı. Hatta sadece eğitimle ilgili olması da şart değil memleket meselelerinde öğretmenlerin birinci derecede söz hakkı olmalı. Bugün sosyal ve kültürel meselelerde öğretmene hiç başvurulmuyorsa herhalde yetkinliklerinden emin olunmadığı içindir. İnsanın aklına başka bir şey gelmiyor. Düşünün, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı itibariyle ülkemizdeki toplam öğretmen sayısı 1 milyon 171 bin 891 imiş. Bu sayı gelecek öğretim yılında biraz daha artacak. Bu sayı aynı zamanda bir toplumun zihinsel imkânı demektir. Öğretmenler yalnızca kişileri yetiştirmezler toplumu da terbiye edip yetiştirirler. Bu hakikati 24 Kasım’larda kim bilir kaç kez tekrarlamışızdır. Böyle iken eğitime dair meselelerde bile öğretmenlere söz hakkı verilmemesi hiç anlaşılır değil. Eğitim sendikalarının öğretmenleri temsil niteliği ve gücüne ise hiç girmiyorum.

Öğretmenlik meselesi denilince bugün önümüze iki kavram çıkıyor: İtibar ve kariyer. İtibar, bir kişi ya da zümrenin kendi müktesebat ve dışarıya yönelik değer ve intibaıyla ilgili bir durumdur. Hiçbir dış destek bir zümre veya şahsı dış destekle muteber kılamaz. Sadece imaj yükleyebilir. Kariyer ise kendini bir meslekte zamanla elde edilen aşama ve başarının adıdır. İtibarı olan bir zümrenin kariyer sorunu olmaz. Zaten muteber oluşunun içinde bu özellik mündemiçtir. Usta, usta oluşunun tarz, üslup ve orijinalitesini kendisi keşfetmiştir. Bu nitelik sıkıştırılmış zip dosyası gibi hızlandırılmış eğitimlerle kazanılacak bir şey değildir. Hiçbir öğretmen kariyer yaparak itibar elde edemez. Saygınlık bir hedef üzere yol kat etmekle mümkündür. Genç olanın ihtiyar olana saygısının özünde de bu vardır. Kat ettiği yolun iz ve meşakkati kişinin bedeninden kişiliğine kadar yansımışsa ihtirama layıktır. Bu kişiden kalkıp ekstra maharetler göstermesi istenmez.

Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/11657101/huseyin-akin/hocam-bizi-tahtaya-kaldir

Bu haber toplam 942 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim