Büyük analizler, karmaşık saptamalar yapmaya falan gerek yok. Gençler lafı eğip bükmeden konuşurlar. Genellikle de birbirine benzerler. Şayet eğitimci iseniz okulda ve sınıfta onların neyi ne kadar ve nasıl sevip sevmediklerini tavır ve davranışlarına bakarak anlayabilirsiniz. Aslında gençlerle ilgili en büyük ve en objektif veriye sahip olanlar öğretmenlerdir. Anket yapmanıza bile gerek yok. Sahiden anne baba iseniz bunu evde bile tespit etmeniz mümkün. Toplu taşıma araçlarında genç davranışları her zaman “gençlik” hakkında bir şeyler söyler. Yaşını başını almış insanların müşterek tepkisi hep aynıdır: “Bizim zamanımızda gençler böyle miydi?”
Aslına bakılırsa siyaset ve ideoloji gömlekleri çıkarıldığında gençler her zaman aynıdır. Sadece gençlerin yaş alıp ihtiyarladıkları zaman gençlere bakış biçimi değişiyor. Erol Erdoğan dostumuz kitabında “N’apsak Bu Gençleri?” diye soradursun bunun cevabını aramak için kar kış, soğuk sıcak dinlemeden yola koyulan birçok kişi ve kuruluş var. Bunlardan biri de kısa adı TGSP olan Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’dur. Platform geçen yıl pandemi sebebiyle ertelediği “Türkiye’nin Gençleri-2020” araştırmasını açıkladı. 15-30 yaş arası gençlere 9 ayrı başlıkta 8 bin gence soru yöneltilen araştırmanın sonuçları farklı değerlendirmelere kapı açacak nitelikte. Mesela gençlerin mutluluk düzeyi ölçülmeye çalışılmış. (Mutluluğun ölçülebilir bir şey olduğundan şüpheliyim. Kişinin mutluluğu kendi ifadesinden değil dışarıdan yani karşıdan belirlenebilir.) Buna göre, “mutluyum”, “çok mutluyum” diyenlerin oranı yüzde 40 iken “mutlu değilim”, “hiç mutlu değilim” diyenlerin oranı yüzde 27 olarak tespit edilmiş.
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/8074313/huseyin-akin/turkiyemin-gencleri
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.