• İstanbul 20 °C
  • Ankara 24 °C

Mahir Adıbeş: Korona Hakkında Kafalar Karışık

Mahir Adıbeş: Korona Hakkında Kafalar Karışık
​Korona virüsüyle mücadele masa başında verilecek bir karar değildir. Bu iş laboratuvar çalışmalarıyla kesinleşir.

 Bu konuda doğru her zaman tek değildir, sonuçlar farklı farklı çıkabilir. Önemli olan sonucu olumlu kullanmaktır.

Virüs hastalık salgınlarında olay yerine bilgisiz, yarı bilgili, az bilgisi olan kimseler yaklaştırılmaz. Varsa konu hakkında en iyi bilenlerden bilgi alınır. Yakında yok ise dünyanın neresinde varsa ondan faydalanılır. Aksi takdirde işler sarmala döner ve içinden çıkılmaz hal alır. Mevcut korona virüs salgınında olduğu gibi.

Alınan verilen kararlardan, söylenen sözlerden halkın kafası karıştı; artık tedbirleri çoğunluk ciddiye almıyor. Nerden çıktığı belli olmayan ve gerçekle alakasız sözler toplumda zemin buldu. Bunlar korona hastalığı ile mücadeleyi zaman zaman sıkıntıya sokmaktadır.

Virüs hastalıklarına karşı bir tedavi uygulaması geliştiremediğimizden, korunma yolunu tercih ediyoruz. Korunma da en etkili uygulama aşı olduğundan, aşı yapan uzmanların görüşü de önemsenmelidir.

Virüsler konusunda Türkiye’de iyi uzmanlar var ve onlardan faydalanılmalıydı ama yapılmadı. Yalnız bunlar veteriner hekim olduklarından görmezlikten gelindi. İyi de zaten korona virüsü aslında hayvanlara müptela olan bir virüstü ve veteriner hekimler onun aşısını yıllar önceden hazırlayıp kedi, köpeğe uyguluyorlardı. Korona virüsün bir tipi insanlara adapte (uyum sağladı) oldu, diyeceksiniz. Doğrudur lakin virüsün karakter ve yapısını onunla uğraşanlar zaten biliyorlar ne den virüsü tanımayanlar hep konuştu, üstelik söyledikleri de işe yaramadı. Hastalık dalgalanarak günümüze kadar geldi. Düşünceniz; “insanları baytarlar mı koruyacak?” dediniz lâkin işte insanları koruyacak aşıyı baytarlar yaptı.

Eğer zamanında uzman veteriner hekimlere bu konuyu havale etseydiniz şimdiye aşı çoktan yapılmıştı. Çünkü o uzman veteriner hekimlerin çoğu virüslerle ilgili aşı uzmanı.

Bunu yetkililer de görmezlikten geldi. Gazete köşe yazarlarının bazıları bunun farkına vardı da bakanlar bunun farkına varmadı. Ne ilginç değil mi bakanların kendi bakanlığı hakkında bilgisi yok.

Yine de toplumu biraz sakinleştirelim. İşi çok abartmadan, ortada bir salgın var ve onunla bilinçli mücadele yapmamız lazım. Tabi ki ateş düştüğü yeri yakar. Daha önceki yazılarımda söylemiştim, virüslerle şaka olmaz.

  1. Korona virüsü hakkında henüz elimizde yeterince bilgi birikmediğinden çalışmalar devam ediyor. Yalnız elimizdeki bilgiler ışığında bazı tedbirleri almak zorundayız.
  2. Korona hakkında aşılar henüz kesin sonuçlanmadığından aşılar hakkında çalışmalar devam etmektedir. Çalışmalar bitmese bile acil durum olduğundan aşı uygulamaları da devam etmesi doğru bir karardır. Aşılar zamanla daha etkili tip, alt tip ve taşıyıcılarla destekleneceği kesin.
  3. İnsan bünyesi henüz mevcut virüsü tanımadığından antikor oluşturma olayında bağışıklık sistemi gecikme yapabilir. Aşı canlı organizmaya bir tanıştırma bile olsa faydalıdır. Zaman ile virüs antikor taşıyan konakçılara yerleşmekte zorluk çekeceğinden zayıflayacaktır.
  4. Korona virüsünün ikinci doz aşısı 14 günden sonra yapılabilir. Bu konuda süre 14 gün olabileceği gibi 1 ay, 2 ay, 3 ay olmasında sakınca yoktur. Yalnız ne kadar erken yapılırsa birey koruyucu antikorlara o kadar erken sahip olur.
  5. Üçüncü doz aşı 3, 6,12 ay sonra olabilir ama benim tavsiyem 12 aydan sonra olmasıdır. Bu konuda araştırma sonuçlarına göre sebepler ortaya konulup karar kesin verilmesi gerekir.
  6. Hastalık geçirenlerin 6 ay sonra, antikor seviyesini bilmeden, aşı yaptırılması ciddiyetsiz bir davranıştır. Bu bir panik durumudur. Hastalıktan oluşan antikor en az 1 yıl korur.
  7. Hastalık geçirenlere “3 ay sonra aşı olun” tavsiyesi bir akıl tutulmasıdır. O zaman aşıların koruması ne kadar? Hastalık geçirenlerde her zaman yüksek antikor oluşur. Hastalık geçirende 3 ay sonra antikor düşüyorsa bu demek ki aşılar hiç korumuyor. Siz böyle tavsiyelerde bulunursanız vatandaş aşıyı sorgular. Hastalık geçirenler kesinlikle bir yıldan önce aşılanmamalıdır. Belki bir yıldan daha uzun süre korumada olabilir. Bu konuda bilgi birikimleri yol gösterecektir.
  8. Mutasyon, varyant kelimeleri kafa karıştırmaktadır kullanılması doğru değil. Bunları yalnız uzmanlar kendi aralarında kullanabilirler. Eğer aşı suşu alt tip değişiklikleri üzerinde dominantsa insanların kafasını karıştırmanız aşı yapılma oranını düşürür. Bilim adamı sorumluluk taşır. Dili yabancı kullanmakla bilim adamı olunmaz.
  9. Maske bir disiplin olarak kullanılmaktadır, virüs bulaşmasını tamamen engellemez. Aşı önemli bir koruyucudur.

 

Bilgisiz ve bilinçsiz konuşmalar ile insanların kafasını karıştırıp morallerini bozmayın. Bir savaş anında asker için moral ne ise şu anda insan toplumu için hastalıklara direnmede moral aynı şeydir. Morali çöken, korkan insanda bağışıklık sistemi çalışmaz. Neşeli, sevinçli, morali düzgün cesur insanlarda vücut korunma sistemi en üst düzeyde çalışır. Bu işin hormon sistemiyle de yakın ilgisi vardır.

Sonuç olarak: Önce şunu vurgulamak istiyorum, görmezlikten gelseniz bile veteriner hekimleri sağlık personeli dışında tutarak, hayvanlardan kaynaklanan, yüzlerce hastalıkla mücadele edemezsiniz. Eninde sonunda yolunuz onlara düşecek.

Her şeye rağmen söylenenlere fazla kulak asmayın. Beslenmenin bağışıklık sistemiyle yakın ilgisi vardır. Virüsün konakçı bulması açısından kalabalık yerlere fazla takılmayın. Açık hava ve güneş ışınları virüsü zayıflatır veya öldürür. Her zaman hastalıklarla mücadelede temizlik önemli bir faktördür.

Grip virüsünün bu dönemde çok az görünmesinin sebebi korana virüsüne karşı alınan tedbirlerdir. Bu dönemde alınan tedbirlerden dolayı diğer virüsler ve bakteriler de zayıflamış olabilirler.

Televizyonlarda yapılan virüs hakkındaki konuşmaların çoğunun toplum üzerinde kötü etkisi olmaktadır. Kulaktan dolma bilgiler özellikle aşılar hakkında yanlış ve kasıtlıdır.

Herkes aşısını olursa virüs çok zayıflar ve konakçı bulamadığı zaman yok olacaktır.

 

Mahir Adıbeş

Uzman Veteriner Hekim

Bu haber toplam 527 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim