Biz bu konuda bir sınavdan geçtik. Bölgeye istediği şekli veren güç, yani Birinci Dünya Savaşı’nın asıl galibi olan ve üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk olduğu söylenen İngiltere 1970’li yıllarda bölgeyi yönlendirmeye devam etmek için bizi de Baas rejimi ile yönetilen diğer bölge ülkeleri ile aynı kategoriye koyup Baas rejimiyle idare edilmemizi sağlamak istedi. Bu durum dünyada bulunduğumuz yerin değişmesi anlamına gelirdi. Yeni rejim bizi ABD’den uzaklaştırır ve bu uzaklaşma SSCB ile yakınlaşmak anlamına gelmezdi. Ancak bu yapıyı hedef alan ve 12 Mart darbesi olarak isimlendirilen bu eylem başarıya ulaşamadı ve biz BAAS rejimiyle yönetilmekten kurtulduk.
***
Günümüzde bu bölge, dünyadaki büyük güçler de dahil, herkes için önemli ve petrolün kaynağı. Bu nedenle büyük güçler buradaki etkilerini kaybetmek istemezler. Bunun yolu buradaki yönetimleri kontrol etmek ve bir başka gücün, mesela Avrupa’ya da Çin’in bölgeye hakim olmasını engellemektir. Bunun en iyi yolu bölgedeki yerel güçleri etkisiz hale getirmek ve kontrol altına almaktır. Bunun yolu bölge ülkelerini bölmek ve küçük alanları kontrol etmektir. Bölmek zor değildir ama kontrol mekanizması kurmak zordur. Bölge ülkeleri kültürleri, inançları nedeniyle Batı ve Çin ile birlikte hareket edemezler ama aynı engel ABD ve Rusya için de geçerlidir. Yeni model bölgede bağımsız bir yapı oluşturmak ve burayı kontrol altına almak değil bölgesel bir güç oluşturmak ve bununla birlikte olmaktır. Burada diğer bölge ülkeleriyle birlikte hareket edecek ülke Türkiye’dir. İnanç, kültür ve varlığını korumak için Türkiye ile beraber olmak bölge ülkeleri için olumlu sonuçlar doğurur ve Batı ülkeleri karşısında kendilerini daha geride hissetmekten de kurtulurlar.
Yazının devamı için:http://haber.stargazete.com/yazar/bolgenin-haritasi/yazi-899208































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.