• İstanbul 24 °C
  • Ankara 25 °C

Mehmet Nuri Yardım: ​İhsan Kurt

Mehmet Nuri Yardım: ​İhsan Kurt
“Bu salgının bir faydası olmuş mudur?” diye sorulursa şöyle cevap vermek isterim: Galiba biraz özümüze, değerlerimize, ailemize, yakınlarımıza, dostlarımıza dönmeye başladık. Daha vefalı olduk.

 Kendimizi muhasebeye çekiyor, özeleştiri yapıyoruz artık. Ömrün aslında sanıldığı gibi o kadar da çok uzun olmadığını, hayatın kıymetini daha iyi bilmemiz gerektiğini fark ettik. Eh bu da kıssadan hisse, dersten ibret, zarardan kazanç, kahırdan lütuftur. Ben yeryüzündeki bütün insanların manevi ve dinî değerlere şimdi daha çok sarıldığını düşünüyorum. Sonuçta gözle görülemeyen küçücük bir mikrop bizi tehdit edebiliyor, hepimizi alıp götürebiliyor.Cenabı Allah cümlemizi korusun.

         İhsan Kurt Hoca benim son yıllarda tanıma bahtiyarlığına eriştiğim hakiki bir yazar, kıymetli bir gönül insanıdır. Kendisi Ankara’da oturuyor ve zaman zaman İstanbul’a gelip sevdiklerini ziyaret ediyordu. Başkentte en iyi dostu aziz şairimiz Abdurrahim Karakoç’tu, İstanbul’da ise Sadettin Kaplan ile muhabbeti iyiydi.Her ikisi de ebedî âleme doğru yola çıktılar. Çok vefalı olan İhsan Bey, Karakoç hakkında seçkin bir biyografi kitabı hazırladı. Anonim Yayıncılık’tan çıkan eseri dostlara tavsiye ediyorum. Kimbilir, belki Sadettin Kaplan için de bir kitap yazıyordur. Kendisi de şairdir ama sadece şiir yazmaz İhsan Hoca. Nesir kitapları daha ziyadedir. Bugüne kadar dördü roman, ikisi şiir olmak üzere deneme, inceleme, araştırma, biyografi türlerinde toplam 40 kitabı neşredildi.

         Geçenlerde benim de kitaplarımı yayımlayan Akıl Fikir Yayınları’na uğramıştım. Yayınevinin Yönetmeni Fatma Ersem Yargıcı Hanım çıkışta bana yeni çıkardıkları iki kitabı uzattı. Yazıya Yolculuk ve Kent Yalnızlıkları. Kapakları güzeldi. Asıl önemlisi bu iki eser yukarıda bahsettiğim İhsan Kurt’a aitti, sevindim. Fatma Hanım’a, “İhsan Bey değerli bir yazar ama ne yazık ki Ankara’da ikamet ettiği için eserleri düzenli biçimde bir yerden çıkmıyor. Keşke bütün kitaplarını yayımlasanız.” dedim. Yargıcı, müjdeyi hemen verdi: “İhsan Kurt İstanbul’da, buraya yerleşti.” Bu haber, beni çok mutlu etti. Artık yazarımızı daha çok görüp sohbetlerinden istifade edecektik. Üstelik kitapları da daha muntazam şekilde neşredilip dağıtıma verilecek, okuyucularına ulaşacaktı.

         Eve gelir gelmez hemen kendisini aradım: “Ağabey İstanbul’a hoş geldin!” Sesi iyiydi, “Hoş bulduk.” dedi. Telefonda biraz sohbet ettik. Eskiden İhsan Hoca İstanbul’a geldiğinde bildiğim kadarıyla üç yere uğrardı: ESKADER, TYB İstanbul ve Kubbealtı. Vakfa geldiği zaman uzun uzadıya dertlerimizi konuşur, meselelerimizi müzakere ederdik. Ayağı bu mübarek toprağa bağlı, yüreği ezana ve bayrağa sevdalı, örnek bir münevverle dertleşmenin bahtını ve bahtiyarlığını yaşardım. Onu pürdikkat dinlerdim.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/ihsan-kurt-37/

Bu haber toplam 304 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim