Son dönemin en büyük ozanlarını sorsak, bu konulara biraz olsun ilgi duyan herkes, tereddütsüz Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Mahzuni Şerif isimlerini sayar.
Sadık yârinin kara toprak olduğunu…
Uzun ince bir yolda gece gündüz gittiğini söyleyen Âşık Veysel, 1973 yılında dünyaya veda etti.
Kendi deyişiyle, harekete kimse mâni olamadı.
*
“Dumanlı dumanlı, oy bizim eller
Oturup ağlasam ‘Delidir’ derler” diye seslenen…
“Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi” diyen…
“Bir dikili taştan gayrı ne’m kaldı?” diye soran Mahzuni Şerif’i 2002’de kaybettik.
*
Bir Neşet Usta’mız kalmıştı.
O da 2012’de sazını yetim bırakıp gitti.
Koskoca on sene geçmiş aradan.
Gönül dağının zirvesindeki ustamız, bize türkülerini bıraktı.
Dünya durdukça eserleri çalınıp söylenecek.
O eserler dinlendikçe eser sahibi de aramızda sayılır.
Sayılır ne demek! Öyledir mutlak.
Şüphesiz, tereddütsüz.
*
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/mehmet-seker/neset-ertasin-vasiyeti-2063248
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.