- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
28 ŞUBAT’TAN 15 TEMMUZ’A...
Ne çabuk unuttuk, derken, meğer unutmamışız, unutamamışız.
29 Şubat 2020 Cumartesi 13:48
Geçen onca yıllara rağmen yaralarımız kabuk bağlamamış, üzeri tozlanmış sadece. Şubat’ın soğuk rüzgârları her estiğinde, tozlar savruluverdiğinde, içeri doğru büyüyen yaralarımız kanayıveriyor, içimiz kanıyor.
Bu ülkede Müslüman olup ta 28 Şubat postmodern darbesinden etkilenmeyen yoktur. O döneme şahit olanların her birinin ayrı ayrı hikâyeleri vardır ama yazılmamıştır. Benim hikâyeme gelince:
28 Şubat darbesi olduğunda ilahiyat öğrencisiydim. Başörtüsü yasağını ilk önce uygulayan ilahiyat fakültelerinden birinde okuyordum. Isparta gibi muhafazakâr ve mütedeyyin bir şehirde dekan olarak görevlendirilen kişinin fakültede başgardiyan gibi hareket etme cesaretini nereden aldığı sorusunun cevabı üniversitesinin tabelasında açık olarak yazıyordu: Süleyman Demirel Üniversitesi.
Yıllarca muhafazakâr kesimin oylarını alarak iktidara gelen fakat postalın ucuna her gördüğünde şapkasını alıp kaçan nurlu Süleyman, Stockholm Sendromu’na çabuk alışmış ve tecavüzcülerine âşık olmuştu. O artık bir darbeyle iktidardan kaçan siyasetçi değil, bir darbeyle iktidardan hükümet kovan baş aktörlerdendi. Darbe dilini çabuk kavramıştı. “Başörtülüler Arabistan'a gitsin” deyip yıllarca oylarını aldığı başörtüleri ülkeden kovma uygulamasını kendi memleketinden ve kendi adını verdiği üniversiteden, hatta ilahiyat fakültesinden başlatıyordu ki ne kadar samimi olduğuna darbecileri inandırabilsin.
Kaderin cilvesine bakın ki her ölüm yıldönümünde adı İslam olan köyünde (İslamköy’de) bulunan mezarının başına Fatiha okumaya gelenler başını örtüyor ve kimse onlara “Beyefendi sizi burada görmek istemezdi, Arabistan'a gidin” demiyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.