05 Kasım 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara20°C
  • İzmir20°C
  • Konya19°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa25°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep24°C

31 MART'IN ROMANI

Çağrı Yayınları tarihe ışık tutacak belgesel romanla okuyucularının karşısına çıktı. E. Muhsin Özalp tarafından kaleme alınan roman 439 sayfadan oluşuyor.

31 Mart'ın romanı

31martÇağrı Yayınları tarihe ışık tutacak belgesel romanla okuyucularının karşısına çıktı. E. Muhsin Özalp tarafından kaleme alınan roman 439 sayfadan oluşuyor. Yazar konuyu işlerken İttihad ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinin olayların başlangıcı, oluşu ve sonucuna dair hiçbir belge ve bilgi bırakmamasını şaşkınlıkla karşıladığını belirtiyor.

Çeşitli dergi ve gazetelerde yazdıktan sonra belgesel roman tarzındaki "31 Mart'ın Romanı" ile okuyucularının karşısına çıkan E. Muhsin Özalp romanı yazarken kaynak bulmakta oldukça zorlandığını, dönemin gazetelerinde yer alan metinlerin ve yazarlarının yazdığı makalelerin kitabı yazarken iyi birer danışman olduğunu dile getiriyor kitabın önsözünde.

31 Mart'ın ilk 25 saatlik süresini aslına sadık kalarak yayınladığını belirten yazar E. Muhsin Özalp, konuyu işlerken İttihad ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinin olayların başlangıcı, oluşu ve sonucuna dair hiçbir belge ve bilgi bırakmamasını şaşkınlıkla karşıladığını belirtiyor.

12-13 Nisan 1909 yılında patlak veren ama Rumî takvime göre 31 Mart'a denk geldiği için "31 Mart Olayı" diye adlandırılan ayaklanma, kışkırtma ile başlamış ve büyük olaylara sahne olmuştu. Olaylar Hareket Ordusu'nun 24 Nisan 1909'da Mahmut Şevket Paşa komutasında İstanbul'a girmesiyle, kısa süreli çatışmalar sonucunda ayaklanma bastırılmış,  II. Abdulhamit tahttan indirilmişti. Bu menfur olayın neticesinde Volkan gazetesi sahibi Derviş Vahdeti ve ayaklanmanın elebaşlarından on üç kişi idam edilmiş, ayaklanmayı desteklemiş olan gazeteci Mizancı Murat ömür boyu Rodos'ta hapis, Mevlanzade Rıfat da on yıl sürgün cezasına çarptırılmıştı. Belgesel roman tarzında kaleme alınan roman 439 sayfadan oluşuyor. Kitapta olaylar tarih tarih, saat saat verilerek dönemin nasıl da buhranlı geçtiği, çevrilen entrikaların nasıl da koca bir ülkeyi perişan ettiği açık açık göz önüne seriliyor. Dönemin gazetecisi Hüseyin Cahit Yalçın'ın döneme ait hatıratı belgesel romanda birebir yer almakta.

Çok ilginç anıların ve durumların yer aldığı kaynak eserin okunması esnasında yazarın Türkçe'yi konuşulduğu gibi yazması da romanda daha samimi bir ortam sağlıyor. Yazarın görüşlerinden ziyade kaynak kullanılarak ve yer zaman ilişkisine sadık kalınarak düzenlenen roman bir okuyuşta bitirilecek türden sürükleyici, merak uyandırıcı.

Haber:Milli Gazete ( 18.06.2011 )

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.