28 Eylül 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara19°C
  • İzmir23°C
  • Konya20°C
  • Sakarya18°C
  • Şanlıurfa28°C
  • Trabzon19°C
  • Gaziantep26°C

71. YILINDA KÖY ENSTİTÜLERİ SORUŞTURMASI-1

Fahri TUNA


arifiye

Gümrükönü Yazıları-33 / Fahri Tuna

 

Soru1: 1940’ta kurulan Köy Enstitülerinin sizce amacı, misyonu neydi?

Soru2: Köy Enstitüleri Projesi misyonunu yerine getirebildi mi sizce?

Soru3: Projenin sizce eksik tarafları var mıydı?

Soru4: Köy Enstitüleri Projesi sizce özgün bir proje miydi?

Soru5- Köy Enstitülerinin 28 Ocak 1954’de kapatmasının asıl nedeni sizce neydi?

Soru6: Köy Enstitüleri 2011 Türkiye’sinde sizce uygulanabilir bir proje midir?


 

ali_erseven

Ali ERSEVEN

(86 yaşında, Emekli Öğretmen/okul müdürü)

(Arifiye Köy Enstitüsü 1944 mezunu)

‘İNÖNÜ KALKINMAYI KÖYDEN BAŞLATMAK İSTEMİŞTİ’

1-       Misyonu Türkiye’de okul yazar sayısını arttırtmaktı. Cumhurbaşkanı İnönü, kalkınmayı köyden başlatmak istiyordu.

2- Köylere öğretmen olarak tayin edilenler, okul olmayan köylerin okullarını imece usulüyle yapılmasına ön ayak oldular. Köyün çocuklarını eğitmenin yanı sıra çiftçiye meyveciliği uygulayarak gösterdiler. Çiftçiye çok faydaları oldu.

3- Bence, bizim zamanımızdaki uygulamalar yerindeydi. Enstitülerin köye, çevreye çok yararı oluyordu.

4-       Bir yerlerden kopya edilmiş değildi, Türkiye’ye has bir projeydi. Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç beylerin ortak projesiydi.

5- Enstitülerden yetişen ve köylere tayin edilen öğretmenler köylerde bir çok yeniliklere gitti. Bu durum DP hükümetini rahatsız etti. DP, siyasi korkular nedeniyle bu okulları kapatma yoluna gitti..

6- Uygulanmalı.

 

 

abdullah_elik

Abdullah Çelik

(82 yaşında, emekli öğretmen-gazeteci,

Arifiye Köy Enstitüsü 1947 mezunu)

 

‘KÖY ENSTİTÜLERİ EN BÜYÜK DARBEYİ 1946’DAN SONRA CHP’DEN GÖRDÜ’

1-Bence Köy Enstitülerinin amacı, öncelikle fakir fukara öksüz köy çocuklarına okuma olanağı sağlamaktı.

1940-53 arası, on dört yıl boyunca bu amaç doğrultusunda Hasan Âli Yücel ve ekibi her türlü çabayı

göstermişlerdir.

2- % 70-80 oranında amacına ulaştığı kanısındayım. Şöyle ki Kayalarlı Ragıp Atay, meselâ öğrencilerinden

Sehavet hanımı beş sene okuttuktan sonra elinden tutup Arifiye Köy Enstitüsü’ne yazdırmıştı. Yüzlerce

binlerce benzer örnekleri var bunun.

3- Olmaz mı? Meselâ; dediler ki her öğretmene malzeme, tarla, hayvan falan filan verilecek dnedi ama

verilmedi. Bazılarına verilemedi.

4- Bunun üzerinde çok durmuş, çok yazmışımdır. Tamamen yerli olduğu inancındayım. Ancak Milli Eğitim

Bakanı Saffet Arıkan beyin de bu işin öncülerinden olduğunu belirtmeliyiz.

5- Ben şahsen kapatılmalarında art niyet aramıyorum. Çok hücum edildi, çok kötülendi, iftiralar atıldı.

1946’dan sonra köy enstitüleri en büyük darbeyi CHP’den gördü. 1946 seçimleri sonrası Hasan Âli

Yücel’i  Milli Eğitim Bakanlığından aldılar. Yerine Reşat Şemsettin Sirer’i atadılar.

6- Zannetmiyorum. Ama zamanında gerekli ve doğruydu.

 

 

rahmi_yildiz

Rahmi YILDIZ

(68 yaşında, Arifiye’de 55 yıllık esnaf)

 

‘BATI, TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİNİ İSTEMEDİĞİNDEN KAPATTIRDI’

1- Köy Enstitüleri Projesi bence Anadolu’yu aydınlatma devrimidir; köy çocuklarını eğiterek topluma

kazandırma uğraşısı, çabasıydı.

2- Amacına ulaşmadı ama yine de çok yararı oldu. Milleti karasabandan kurtardılar. Her şeyi öğrettiler köylüye.

3- Bence projenin eksiği vardı. Halkla bütünleşmekte sıkıntı yaşadılar. Ben o okulların siyasi görüş olarak da

hayranıydım ama dini öteleyerek halktan biraz koptular bence. Tek eksiği de oydu.

4- Bence çok orijinal bir projeydi. Bugüne kadar devam edebilseydi Türkiye bugün çok farklı bir yerde olurdu.

5- Bence dış baskılardan kapatıldı. Kapattırıldı daha doğrusu. Batı Türkiye’nin gelişmesini istemedi. Bir gemi

buğday alma uğruna Köy Enstitülerini feda ettiler.

6- Bugün uygulanamazdı kanaatindeyim. Ama 1940’ların Türkiye’sinde çok önemli ve gerekli bir projeydi.

 

 

fuat_ta

Fuat TAŞ

(82 yaşında, emekli öğretmen,

Arifiye Köy Enstitüsü 1947 mezunu)

‘TOPRAK AĞALARI YENİ İKTİDARA BASKI YAPARAK BU OKULLARI KAPATTIRDILAR’

1- O günkü yöneticiler, devlet adamlarımız Türkiye’de okuma yazma oranı çok çok düşük olduğu için, bunu

geliştirmenin en kısa yoldan nasıl çözebiliriz diye düşünmüşler, bilhassa köylüyü kalkındırmak amacıyla her

bölgeye bir köy enstitüsü kurdular.

2- Ulaşmak üzereyken siyasetin çarkları kırdı döktü. Tabii aksaklıklar, eksiklikler vardı. Daha yeni kurulmuştu

çünkü.

3- Her ne kadar o günkü yöneticiler bu eksiklikleri gidermek için çaba gösterseler de, eğitimde öğretimde

giyimde kuşamda eksiklikler vardı elbet. Bugünküne bakılınca imkân diye bir şey yoktu zaten. Ama benim

aklıma fikrime göre; bu ülke için en büyük hizmeti verenler, bu okulları kuranlardır. Köy Enstitüleri

kapandıktan sonra eğitim öğretim gelişmeye başlamışsa, bunu sağlayan Köy Enstitülerden yetişen

öğretmenlerdir. Her birisi dağda bayırda karda kışta kıyamette öğretim hizmet vermişlerdir.

4- Bu konuda kesin bir bilgimiz yok ancak, dışarıdan gelen bir proje olsaydı çıkardı bugüne kadar ortaya.

Şuradan da anlıyoruz ki, dış ülkelerden gelip bizim enstitüleri inceliyorlardı. Bu da özgün bir proje olduğunu

gösteriyor. Bu proje o günkü iktidarın, Atatürk, İsmet Paşa, Hasan Âli Yücel, Hakkı Tonguç’un; bunların

kafalarından çıkan bir projeydi. Avrupa’dan gelip ta köylere kadar gelip bizleri incelerlerdi.

5- Tamamen siyasi amaçla kapattılar. Yeni gelen iktidarlar bu okulları kıskandılar aslında. O günkü şartlar

içerisinde büyük arazi sahipleri, ağalar köy çocuklarının okumalarını istemiyorlardı. Ağalık saltanatlarının

yıkılmalarını istemiyorlardı. Toprak ağaları yeni iktidara baskı yaparak bu okulları kapattırdılar.

6- Bana sorarsanız, artık Köy Enstitüleri modası geçmiştir. Çağ çok değişmiştir. Bugünkü şartlarda dünya

konjonktüründe ve Türkiye’de o okullara gerek yoktur.

 

 

demircan_dilek

Demir Can Dilek

(72 yaşında, Avukat)

 

‘HALKIN ÜRETİCİ TEMEL KÜLTÜRÜNÜ BU OKULLARLA KURMAK İSTEDİLER’

‘1923’te Türkiye Cumhuriyetinin ilânı ile birlikte yeni doğan bu devletin temel yapısı ile halkın kültür ve medeniyet seviyesinin çağdaş ülkeler seviyesine çıkarılması için komisyonlar kurulmuş ve zamanın imkânlarına göre çalışmalar yapılmıştır. Bunların en önemlisi halkın üretici temel kültürünün kurulmasıdır.Bu konuda o zamanlarda halkın okuma yazma ve kültür seviyesi göz önünde tutularak imkânlar dahilinde 1931 ve 1935 yıllarında toplanan – tek parti olan – CHP Kurultayında eğitmen projesi içeriğinde askerliğinin onbaşı ve çavuş olarak yapmış bulunan kişileri köy okullarına hem eğitmen hem de tarım eğitmeni olarak görevlendiriyorlardı.  Bu uygulamanın başarılı ve faydalı olduğu görülerek; 1937 ve 1938 yıllarında çıkarılan yasalarla Köy Enstitülerinin temeli atıldı. Milli Eğitim Bakanlığına Hasan Âli Yücel, İlköğretim Genel Müdürlüğüne de İsmail Hakkı Tonguç getirildi.

1940 yılında çıkarılan 3803 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri Teşkilat Kanunu yayınlandı. Köy Enstitülerinden yetişen öğretmenler, hem okuma yazma işleri ile ilgilenecekleri gibi teknik ve tarımsal konularda da köylüye yardım ediyorlardı. Köyler arasında yakın ilişkiler kurup ülke gelişmesi için yapılan çalışmalarla kooperatifleşme teşvik edilmiş ve ülkenin temel kalkınmasında ekonomik birliğin kazanılması rol oynamıştır.

Kültür alanında sadece okuma yazma değil, yazarlık, tiyatro ve müzik faaliyetlerine de ağırlık verilmiştir.

1946 yılında Demokrasiye geçiş sırasında bu okullara karşı eleştirilere başlanmış, hak etmedikleri saldırılar sahte din tacirleri tarafından yapılmıştır. Kooperatiflerin Rusya’daki Komünizmin getirilmesi için bir ön çalışma olduğu, bu okulların din düşmanı olduğu söylentileri çıkarılmıştır.

Bu saldırılar politik neticeler vermiş; bir süre sonra Hasan Âli Yücel görevden alınmış, onun yerine Milli Eğitim Bakanlığına daha tutucu olan Reşat Şemsettin Sirer getirilmiş; Köy Enstitüleri de işlevini yitirip İlk Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür.’

 

Haftaya: Entelektüeller Cevaplıyor

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.