08 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara6°C

ABDÜLBAKİ DEĞER: ORTAK ŞEYLERİ OLMAYANLARIN ORTAKLIĞI, DEVAMSIZLIK VEYA EĞİTİMİMİZİN HÂLİ

Türkiye gerçekten de bir ülke olarak kendisi dışında ortaklığı olmayanların hayat sürdüğü bir yer. Bir paralel evrenler diyarı. Ece Ayhan “aşiretler topluluğu” diyordu. Osmanlı’daki millet sistemimiz bir anlamda bu durumun öncülü gibi.

Abdülbaki Değer: Ortak şeyleri olmayanların ortaklığı, devamsızlık veya eğitimimizin hâli

26 Mayıs 2023 Cuma 13:40

 Ülkesi ortak olanların birbirlerine karışmamak üzere hiyerarşik şekilde sıraya dizildiği bir yapı. “Millet olamama”, “toplum olmayı başarama” şeklindeki gerçeklik sadece sebep olduğu yüksek maliyetle dile gelmiyor. Aynı zamanda ülke ortaklığının yanı sıra başka ortaklıklar inşa etmenin zaruretine göndermede bulunuyor. Şüphesiz kaderimiz birbirine bağlı. Bizden olmayanın bizatihi varlığını sorun ettiğimiz ve mücadele odağı kıldığımız varoluş stratejimizin nihayetinde ne ortaklık gerçeğini ne de ortaklığın genişletilmesinin gerekliliğini belirtiyor. Tersine tevarüs edegelen bu varoluş tarzı, kodifikasyonu ve işleyişi ile kendisinden başkasının ne varlık bulabildiği ne de meşruiyet taşıyabildiği bir hayat kurmanın peşinde. Dolayısıyla Türkiye’de ne kamusal ne de kurumsal ahlak oluşturamadığımız için içinde debelendiğimiz gerçekliği kapana dönüştürmekle kalmadık aynı zamanda bu kapanı meşru ve makul gördüğümüz bir norma da dönüştürdük. İşi, işleyişi anlamsızlaştıran süreç her tür denetimi de saçmalaştırdı, dizginsiz bir kayıtsızlık alanında yol almaya devam ediyoruz. Kayıtsızlığın modern zamanların patolojik bir oryantasyon biçimi olduğu bir tepit olarak dile gelmiyor değil. Ancak bu yanlış ve geleceksiz bırakan biçimi tartışmak yerine muhafaza hatta müdafaa yönündeki tutkulu gayret en iyimser ifadeyle gerçeklikten kaçıştır.

Devletin işleyişine nezaret eden, onu belirli ilke ve standartlar doğrultusunda hareket etmeye yönlendiren neredeyse hiçbir toplumsal etkiden, hareketten, imadan bahsedemez haldeyiz. Seçim atmosferinden bağımsız olarak Türkiye’nin çok ciddi problemleri var ve bu ciddi problemlerini ciddiyetle ele alma zarureti var. Ortaklığın zeminini genişletecek, kamusal ve kurumsal varlığı ve işleyişi mümkün kılan aklın, mantığın paylaşımına soluduğumuz hava kadar muhtacız. Cemaat içi yargıların, mahalle inançlarının keskinliğinde radikalleşmekten, farklılıkları taşıyabilecek ortaklığı inşa edememenin anlam krizlerini tetikleyerek kayıtsızlığı beslemesinden bizi alıkoyacak şey; ortaklığı, ortaklığın niteliğini, işleyişini bir sorumluluk bilinciyle buluşturacak rasyonel ve ahlaki bir zeminin inşasıdır. Ortaklığın gerekliliğine, ortaklığı kurmaya, işletmeye ve dolayısıyla bizi karşılıklı denetlemeye, yargılamaya götürecek acil ihtiyaç budur.

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/ortak-seyleri-olmayanlarin-ortakligi-devamsizlik-veya-egitimimizin-hali/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.