- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara22°C
- İzmir22°C
- Konya22°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep25°C
ADNAN ZENTÜRK'TEN: SURİYE: TÜRKMENLER ZOR DURUMDA
Yahya Kemal Beyatlı, Türk şiirinin zirve isimlerinden biridir. Bir hatırlatma notuyla belirteyim: Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Ahmet Haşim’le birlikte, “Dört Aruzcular” olarak adlandırılan grubun içinde sayılır.

Yahya Kemal Beyatlı, Türk şiirinin zirve isimlerinden biridir. Bir hatırlatma notuyla belirteyim: Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Ahmet Haşim’le birlikte, “Dört Aruzcular” olarak adlandırılan grubun içinde sayılır. “Sessiz Gemi” şiirini ‘70’li yıllarda Hümeyra’nın buğulu sesinden dinlediğimde sarsılmıştım, Gençlere, youtube’a girip “Endülüs’te Raks” şiirini Münir Nurettin Selçuk sesinden dinlemelerini tavsiye ederim. Konumuz, Yahya Kemal’in şair kimliği değil, o, aynı zamanda, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında önemli görevler üstlenmiş bir Balkanlı’dır. Üsküp doğumludur, bu nedenle, Balkanlar’daki evlad-ı fatihan topraklarının sınır dışında kalması ile sarsılmış beyin kimyasına sahiptir. 1923-1926 yılları arasında Urfa milletvekili olarak görev yapmış, öncesinde Lozan’daki Türk heyetinde danışman olarak bulunmuştur. 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması sonrasında, 21 Ağustos 1923 günü Meclis kürsüsünden yaptığı konuşma, bugün yaşadığımız bir sorunu nasıl ele aldığını göstermesi açısından çok önemli: “İki sene evvel, Ankara İtilafnamesi akdedilirken (imzalanırken) eğer müzakerata akl-ı selim rehber olsa idi, der idim ki, şimdi ceriha gibi kanayan hudud çizilmezdi. Lazkiye’nin cenubundan (güneyinden) bir çizgi çizilirdi, bu hudud Cebel-i Sem’ana çıkardı ve o hudud garbde Türklerle meskun bir kıtayı anavatana bırakırdı. O hudud Cebel-i Sem’an’a kadar gelirdi. Fırat’ı takip ederdi. Çünkü Lozan’da Rumeli hududumuzdaki daha küçük bir nehri bir Sedd-i Çin (Çin Seddi) gibi hudud-u tabii addediyorlardı ve orada 600 bin Türk ikamet ediyordu, o 600 bin Türk’ü elleri kolları bağlı Yunanistan’a teslim ettiler. Acaba Fırat, Meriç kadar bir hudud-ı tabii (doğal sınır) teşkil edemez mi idi?”
Yahya Kemal’in alkışlarla kesilen konuşması uzun, bu cümlelerden yola çıkarak, bir gün mutlaka İskenderun ve Hatay’ın anavatan topraklarına katılacağını, fakat, bugün Suriye’de Türkmenler’in yaşadığı komşu coğrafya ile artık Rojava olarak adlandırılan Kürt bölgesinin Türkiye toprakları dışında kalmasının büyük hata olduğunu savunuyor. Konuşmadan, Fransız sömürgeciliğinin Lozan’da bu konuda Türkiye’nin önüne dikildiğini de anlıyoruz.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/suriye-turkmenler-zor-durumda/yazi-810585
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.