- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
AHMET DOĞAN İLBEY: İSMAİL VE BIÇAK
İsmail, bıçaktan korkmayan kurban. Rabbinin ihsanıydı bıçaktan korkmayışı.İsmail ve bıçak birbirine hasım değil, âyet üzere dostturlar.
20 Ağustos 2018 Pazartesi 10:35
Yunus Emre’nin “Şimdi adım Yunus durur ol demde İsmail idi / Ol dost için Arafat’a kurban olup çıkan benim / İsmail’e çaldım bıçak, bıçak ana kâr etmedi” demesi bundandır.
İbrahim’in bıçağının altına yatarken “Anneme selâm söyle üzülmesin” diyen itaatli oğul İsmail, bıçağın Allah’ın emrine tâbi olduğunu işitince “Allahüekber ve lillahilhamd” diye tesbih eder.
“EMROLUNDUĞUN GİBİ ÇAL BIÇAĞI BOĞAZIMA”
Babasına, “Emr’olunduğun gibi çal bıçağı boğazıma, kurban olmaya hazırım, beni sabredenlerden bulacaksın” dedi İsmail.
Rabbine perde olmadığı içindir ki bıçak onu kesmedi.
İsmail’i kesmeyen bıçak İbrahim’in elinde tevhid kılıcıydı.
Allah’tan gayrı şeyleri ona perde olmaktan çıkarmakla görevliydi.
İbrahim’in elinde vahiy olan bıçak!
İsmail’in boynunda “ah!” diye inleyen bıçak!
Taşı ortasından ikiye kesen, fakat İsmail’i kesmeyen bıçak!
Allah’ın emriyle İsmail’i kesmediğini nida eden mukaddes bıçak!
Sana selâm olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.