- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
06 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara18°C
- İzmir22°C
- Konya20°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa27°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep24°C
AHMET ÜNAL'DAN: KİMİN ARDINDAN GİDİLİR?
Bizim gibi gençlik yıllarında zihnini Cihan Hakimiyeti Mefkuresi ve Devlet Ebed Müddet felsefesi ile şekillendirenlerin bugünkü çöküşleri kabullenebilmesi imkansızdır.

Polyannacılık oynayalım demiyorum. Elbette ülkemizin dört bir yanı ve kısmen de bünyemizde savaşlar, çatışmalar, ekonomik iflaslar ve terörler varken her şeyin güllük gülistanlık gösterilmesi saflık olur. Fakat devletin bekçiliğine soyunmak herkesin işi değildir. Üstelik gereksiz, beyhude hatta zararlı bir işgüzarlıktır. Devlet mekanizması içinde çözülmesi gereken sorunlara sokaktaki adamın gelişigüzel karışması sadece kaos çıkarır. Aslında bizim en büyük sorunumuz; bilgisi, görgüsü, uzmanlığı ve ustalığı ile kendi çevresinde bile saygınlık kazanamayan insanların devlet yönetmeye heveslenmesidir.
Eğer gerçekten memleket meseleleri üstüne kafa yoruyor ve bir şeyler yapmak istiyorsanız, sivil toplum kuruluşlarını ve partileri harekete geçirmeniz gerekir. Onlar da sessiz kalıyorsa, sizin gibi düşünenlerle biraraya gelerek hareket ve platformlar oluşturursunuz. En önemlisi bu konularda doğru dürüst araştırmalar yapacak, raporlar hazırlayacak merkezler kurulmasıdır. Sokaktaki hareketler yollarda dökülüp dağılmaya mahkumdur. Devrimlerin tarihini okuyanlar bilir, kitle eylemleri sokaktaki adamı yönetime getirmez, sadece saraydaki elit grubu değiştirir.
Biz sıradan vatandaşız, kime inanacağız mı diyorsunuz? Entelektüeller arasında “aydın cehaleti” ve “aydın ihaneti” kavramları yaygındır. Mürekkep yalamakla cahilliğin ortadan kalkmadığını hepimiz biliyoruz. Fakat milletimiz zekası ve basiretiyle kazandığı “çarıklı erkan-ı harp” unvanıyla çoğu kez sözde aydınlara doğru yolu göstermiştir. İnsanımız sağduyusuyla; büyük laflar ettikleri halde saygın çalışmalar üretmeyen, araştırma merkezleri, üniversiteler kuramayan kimselerin ardından gidilmeyeceğini çok iyi bilir.
24.05.2013 Yeni Çağ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.