07 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara12°C
  • İzmir16°C
  • Konya10°C
  • Sakarya14°C
  • Şanlıurfa20°C
  • Trabzon16°C
  • Gaziantep18°C

AHMET ÜNAL'DAN: MÜSLÜMANLARIN MASUMİYETİNE SALDIRI

Provokasyon maksatlı çekildiği bizzat yapımcısı tarafından itiraf edilen film hedefine ulaştı. Amerika ve Avrupa’da şiddet eğilimli lehte ve aleyhte protestoların ardı arkası kesilmiyor.

Ahmet Ünal'dan: Müslümanların masumiyetine saldırı

Puslu havalar, görünmeden avlanma heveslilerini de tahrik eder. Onbirinci yılına giren İkiz Kuleler saldırısının yıldönümünde, Kaddafi yanlılarının Bingazi’deki Amerikan Konsolosluğuna yaptığı saldırı, Arap Baharı’nı Batı’nın aleyhine döndürmeye çalışan Rusya-Çin ittifakının ABD’ye karşı taktik bir hamlesi de olabilir. Daha farklı bir açıdan bakıldığında, Müslüman ve Hıristiyan dünyaların her ikisinin de aleyhine komplo kurarak bundan nemalanmak ihtirasındaki uluslarüstü savaş lobilerinin başarısı da sayılabilir. Sonuçta insanlık ölürken birileri kesesini doldurmaktadır.

Her halükarda Müslümanların bundan ibret dersi çıkarması gerekir. Hırsızı suçlamakla yetinmek züğürt tesellisidir, almadığımız tedbirlerden sorumluyuz. Sahipsiz bağa destursuz giren çok olur. Meğer başsız, sahipsiz, hamisiz, vasisiz kitleleri tahrik etmek ne kadar da kolaymış... 

Süper güçlerin kitleleri harekete geçirme ve panik haline düşürme ustalıkları gayet iyi biliniyor. Biz daha ilkini sindiremeden ikincisini yutturmaya çalışıyor. Her daim yeni bir komplo ile insanlığın tüm değerlerini, inançlarını, vicdanlarını yaralıyor. Öyle maharetliler ki; yüzyıllarca kederi, tasayı, kıvancı birlikte yaşamış, ortak tarihi bağlarla kenetlenmiş, aynı coğrafyanın havasını solumuş halkları dahi bir anda birbirlerine düşmanca bakmaya başlatabiliyor... 

Gustave Le Bon, yüz yıl önce yazdığı “Kitleler Çağı” eserinde, dünyayı kitlelerin ruhunu yakından tanıyanların yönettiğini iddia eder. “Kitle, çobanından vazgeçmeyen bir sürüdür” diyen Le Bon’a göre, kitle önderleri de yarı aydın aksiyon adamlarıdır. Sokakları dolduran kitleler bilinçaltı ile hareket eder. Düşünceler ve duygular birbirine sirayet ederek kalabalığı yönlendirir. Telkin edilen düşüncelerin hemen uygulanmasını ister. Münakaşaya ve itiraza dayanma güçleri yoktur. Kolay kışkırtılırlar, muhakeme ve eleştiri yeteneklerini kaybederler, duygularında taşkınlık yaşarlar, çocuklar ve vahşiler gibi hareket ederler. Geleneklerine puta taparcasına saygı duyan kitleler hayatlarını değiştirecek her yenilikten, bilinçsizce nefret eder. Kendilerine telkin edilen fikir uğruna canlarını fedaya hazırdır.

Fransız asıllı sosyal psikoloji uzmanı Le Bon’un, ülkesinde yaşanan 1789 Devrimi’ndeki kitle psikolojisini çok iyi incelediği anlaşılıyor. Provokasyonun efendileri, panik tanrıları ve illüzyon (medya) patronları Le Bon’dan çok yararlandı! Maalesef biz ders çıkaramadık. Evet, kitleler hem Türkiye’de hem de dünya genelinde sahipsiz bırakıldı. Onlarla ilgilenmek isteyenler küçümsendi, aşağılandı, dışlandı, hatta cezalandırıldı. Türk dünyası ve İslam âlemi şimdi de başsız. Sürü olmayalım, okuyalım, araştıralım, çalışalım, kendimizi yetiştirelim, kurumlaşalım ve kurumlarımızı güçlendirelim diyenlerin ise sesini duyan yok...

28.09.2012 Yeni Çağ

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.