- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
AKİF ÇARKCI: MEHMED AKİF'E REVA GÖRÜLEN…
İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Mısır’da 11 yıl kalmıştır. Mısır’da kaldığı günlerde Türkiye’den gelen bir heyet Mehmed Akif’i ziyaret etmek ister.
30 Aralık 2020 Çarşamba 11:36
Heyette Tevfik Remzi, Kazım İsmail ve Ömer Vasfi Aybar bulunmaktadır. İhsan Efendi aracılığı ile Akif’e görüşmek istediklerini bildirince Mehmed Akif de bu talebi olumlu karşılar ve heyeti kabul eder. Tevfik Remzi Akif’in odasına girer girmez vatan şairinin ellerinin, yüzünün ve tırnaklarının sarardığını fark eder. Mehmed Akif’e dönerek der ki “efendim eğer müsaade ederseniz sizi muayene etmek istiyorum”. Mehmed Akif, Tevfik Remzi’ye “ama siz kadın doktorusunuz, nasıl olur?” deyince herkes kahkaha ile gülmeye başlar. Bu kısa neşeden sonra Tevfik Remzi vatan şairinin karın bölgesinden muayeneye başlar. Bir bakar ki taş gibi bir karın, taş gibi bir karaciğer! Ve İstiklal Şairi’nin siroz olduğunu anlar.
Tevfik Remzi, İstanbul’a döner dönmez Akif’in yakın dostlarından birisi olan Mithat Cemal’e durumu bildirir. Mithat Cemal duruma çok üzülür ve Akif’i İstanbul’a getirmek için elinden geleni yapar. Nihayet Mithat Cemal’in de çabalarıyla Mehmed Akif İstanbul’a gelir ve 1924 yılında gittiği Mısır’dan 11 yıl sonra anavatanına döner. 1936’nın Haziran ayında beyaz bir vapurla İstanbul’a ayak basan Akif bir deri bir kemik kalmıştır ve tanınmayacak haldedir. Elbette görenler bu duruma çok şaşırır ve üzülürler. Ve Akif tedavi olmak üzere Nişantaşı Sağlık Yurdu’na apar topar yatırılır.
Aradan çok uzun bir zaman geçmeden acı haber gelir. İstiklal Şairi Akif, Mısır apartmanında 27 Aralık akşamı saat 19.45’de gözlerini hayata yummuştur. Mithat Cemal, haberi alır almaz Mısır Apartmanı’na koşar ve kızı Cemile, damadı Ömer Rıza’nın ağlamaklı haliyle karşılaşır. Manzara elbette hazindir. Rahmetlinin buruşuk kalmış yatağı, yerde bir tabut ve mevtayı son kez öpen siyah giyimli bir kadın…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.