- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul21°C▼
- Ankara16°C
- İzmir20°C
- Konya18°C
- Sakarya21°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep22°C
AKİF EMRE'DEN: HER GECE AY DAMLAR DİCLE'YE
Kalabalığı ve uğultusunu içerde bırakıp dışarı çıktığımda çöl serinliğinin keskinliğini hissettim. Onlarca konuğun gürültülü neşeleri Bağdat gerçeğiyle pek tezat duruyordu.

Her gece Ay damlarken Dicle'ye kaç Bağdatlı bunu fark eder?
Her gece damlayan Ay kimlerin gözyaşını siler?
Dicle nice tarihlere tanık oldu. Dicle'ye düşen her Ay damlası ne acılara tanık oldu?
Oysa Dicle doğduğu topraklardan çok uzaklarda bile bir merhametin temsiliydi. Dicle kenarında bir "kuzunun ahını" soran medeniyetin nehri...
Ay damlamıştı, tarihin neşesi kadar hüznünü de taşıyan Dicle'ye... Hayalimizdeki Bağdat'ın parçalanmış fotoğrafından kareler taşır gibi...
Uzakta, çok uzaklarda pırıldayan köprü üstünden geçen orduların ayak seslerinin Dicle'yi titretmesi kadar kenarlarına hikmet ve hakikat ikliminden esintiler de getiriyor. Ay sanki o yitik iklimden bir fısıltı yakalamak için Dicle'nin koynuna sokulmuş gibi.
Utangaçtır Dicle artık...
Tanık olduklarından, yitirdiklerinden, yaşadıklarından... Utangaçtır; çünkü masalsı bir zamandan süzülüp gelmiş ama ondan nerdeyse iz kalmamıştır...
Utangaçtır; çünkü Moğol atlılarının nal seslerini unutmuşken yüzyıllık yalnızlık, ayrılıktan sonra çorak çöllerden getirdiği hüzünle yoğrulmaktadır.
Ay damlamıştır Dicle'nin üstüne Kerbela hüznünde bir gözyaşı gibi...
Dicle birikmiş Ay damlaları sanki... Muharrem ayında hüznün gözyaşı...
Dicle nice umutları yeşertti, nice farklılıkları buluşturdu. Dicle bugün bir ayrılık çeşmesi sanki... Siren sesleri, tanklar, beton duvarlarla bölünmüşlüğün yükü altında ezilen Dicle...
Geçmişe ağlamak çaresizlik işareti... Gelecek; zamanın soğuk, kanlı, çelik yüzüyle hesaplaşmayı gerektiriyor.
Bağdat bir kez daha Moğol yağması altında paramparça...
Her gece Dicle'ye damlayan Ay; mesafeleri, imkansızlıkları, ayrılıkları yok eden bir buluşma... Ay ve Dicle'nin buluşması. Dicle'deki her damla Ay bize bunu hatırlatıyor... Bağdat umudunu...
Dicle hüzünlü fakat vakur... Ne acılar gördü, ne zulümler geçti üstündeki köprülerden...
Ama her gece Ay damladı, bir ışık hep yansıdı gecenin karanlığında, muştuyu fısıldadı çölün sessizliğine...
06.12.2011 Yeni Şafak
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.