02 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara15°C

ALAATTİN KARACA: LAYHÂR SULTAN’A NAİLÎ’YE VE KAVAFİS’E DAİR

Alaattin Karaca: Layhâr Sultan’a Nailî’ye ve Kavafis’e dair

08 Ağustos 2022 Pazartesi 13:35

Naili’nin Divan’ını (Nailî Divanı, haz. Haluk İpekten, Akçağ Yay.1990) okuyordum. “Gideriz” redifli bir gazeli vardır hani “Hevâ-yı aşka uyup kûy-ı yâre dek gideriz/Nesim-i subha refikiz bahâra dek gideriz” diye başlayan. Orada şöyle bir beyit geçer:

“Tarîk-i fâkada hem-kefş olup Senaî’ye

Cenâb-ı Külhânî-i Layhâr’a dek gideriz”

Rindâne şiir, dünyaya eyvallahı olmayan! Beyti okuyunca aklıma Ece Ayhan, Konstantinos Kavafis, Layhar ve külhanbeyleri geldi. Ne alâkası var diyeceksiniz. Var ama sırayla gidelim.

Nailî bu beytinde, fakirlik yolunda Hakîm Senaî’ye yoldaş olup külhanîlerin pîri Layhâr’a dek gideriz diyor. Peki kim bu Layhâr? Lay, sözlükte şarap tortusu, hâr ise içmek anlamına gelir. Layhâr, şarap tortusu içen demek. Ebuzziya Tevfik’in “Yeni Osmanlılar Tarihi”nde ve Reşat Ekrem Koçu’nun “Patrona Halil”inde külhanîlerle ilgili bazı bilgiler var. Ebuzziya, bu bilgiyi Rodos’ta sürgünken tanıdığı Sami adlı bir külhanbeyinden almıştır. Buna göre Layhâr, Gazneli Mahmut devrinde külhanda yaşayan ve fakirlikten şarap tortularını içen bir rind-i laubalidir. Ebuzziya, Senaî ile karşılaşmasından bahseder. Naili’nin beytinde buna atıf vardır. Osmanlıda evsiz barksız, kimsesiz çocukların hamamların külhanında kaldığı, külhanbeyiliğin de buradan çıktığı biliniyor. Ama sonra dağıtılmıştır.

Devamı: https://www.karar.com/yazarlar/alaattin-karaca/layhar-sultana-nailiye-ve-kavafise-dair-1593802

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.