- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ALİ EMRE: ŞİİR, İNSANÎ HİZAYI GÖZETMELİ
Ali Emre, şiir kadar şiirin tüm meselelerine de kafa yoran bir şair olarak hazırladığı 'Şiirin Saçağı Altında' kitabı çevresinde Adem Özbay'ın sorularını cevapladı..
23 Ocak 2015 Cuma 15:00
Ali Emre’nin, şiir kadar şiirin meselelerine de kafa yorduğunu biliyorduk. Şiire dair yazılarını toplayıp okura sunmanı ‘İşte benim şiirime giden yollar bunlardır.’ diye mi anlamamız lazım, yoksa işin başka bir boyutu mu var?
Bunu kısmen söyleyebiliriz. Kitapta benim şiirime giden yolları gösteren, şiir anlayışımı ve serüvenimi yansıtan yazılar da var elbette. Fakat bunların yanında şiirin genel ve güncel konularını merkeze alan yazılar sayıca daha fazla. Poetik metinlerin yanısıra incelemeler, eleştirel yazılar, polemikler ve öznel değerlendirmeler de içeriyor kitap. Bazen kadim bazen güncel bir sorun olarak şiirin saçağı altında yer tutan çeşitli mevzuların bir bölümüne belli dikkatler, yorumlar ve öneriler eşliğinde yönelen yazılar bunlar.
Çatı yoksa altındakiler ıslanır
Hatırlarsan, Endülüs Edebiyat Dergisi’nde Cahit Zarifoğlu’nun Ahmet Yalçınkaya’ya gönderdiği bir mektubu yayınlamıştım. Orada “Çatı yoksa altındakiler ıslanır, o yüzden önce çatımızı sağlam tutmalıyız.” diyordu. Senin kitabı görünce aklıma birden o geldi. Bu saçaklar o çatının saçakları mı?
Cahit Zarifoğlu’nun sözü güzel, doğru ve anlamlı. “Çatı” ve “saçak” kelimesini, metaforunu çeşitli bağlamlarda kullanan başka şairler, yazarlar da var. Çatı; düşünce ve sanat alanındaki birikimimizin, tercihlerimizin, tasarımlarımızın genel mihveri olarak görülebilir. Bir yola çıkış bilgisi, kapsamlı ve bütüncül bir kılavuz, toparlayıcı bir fıkıh prosedürü. Dağınıklığı, savrulmayı, parçalanmayı azaltan, engelleyen ve koordinatları da az çok belli olan bir düşünsel külliye. Neyi, nasıl çattığımızı, kurduğumuzu, inşa ettiğimizi gösteren, hatırlatan bir zihinsel mimari göstereni. Bu çatı ve onun altında uzanan saçaklar bizi korur, kollar, toplar, bir araya getirir. Aynı zamanda hem kendi evimize hem de gök kubbe altında yer tutan başka çatılara, o çatıların içinde olup bitenlere nasıl yaklaşacağımızı, onlara hangi perspektif ve hissiyatla yaklaşacağımızı da ihsas ve ima eder.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19282/ali-emre-siir-insan-hizayi-gozetmeli.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.