- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
28 Ekim 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara19°C
- İzmir23°C
- Konya14°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon29°C
- Gaziantep13°C
ALİ HAYDAR HAKSAL'DAN: KÜLTÜR YIKICILIĞI
Her milletin kendine ait ve özgü bir kültür birikimi var. Kültürel oluş, medeniyetler bağlamında genelde dini algı eksenlidir. Milletlerin kültürleri uzun zaman içinde oluşur.

Her milletin kendine ait ve özgü bir kültür birikimi var. Kültürel oluş, medeniyetler bağlamında genelde dini algı eksenlidir. Milletlerin kültürleri uzun zaman içinde oluşur. Her ilmek, her taş, her harç, ahşap oymacılığından tutun şarkısından, türküsüne kadar hayatın bütün alanlarındaki oluşlar milletlerin birikimleridir.
Müslümanların birikimi ruhlarıyla özdeştir. Müslümanlar resim ve heykel gibi insanı tapıcılığa götüren davranış ve oluşlardan uzak durur. Bunun içindir ki Müslümanlar resimde veya heykelde farklı bir soyutlamaya giderler. Resmin yerine minyatür ve hat gibi sanat dalları öne çıkar. Minyatürdeki soyutlamalar farklı bir kültür birimi kendine özgü bir alanıdır Müslümanların. İnce çizgilere sahiptir. Hat sanatı da Arap alfabesinin estetik özelliklerini yansıtır. İslâm sanatının gene kendine has bir alanıdır. Latin alfabesi köşeli, Kur’an alfabesi ise kıvrımlıdır, köşeleri olmayan seslerden oluşur. Köşeli harfler üzerinde rahat hareket edilemez. Kıvrımlı olan harfler üzerinde istenen şekiller verilebilir. Bu da hat sanatında insanı sonsuzluk duygusuyla farklı denemelere götürür. Hat sanatı zaman içinde diğer plastik sanatların üzerinde de etkili olur. Köşelilik insanın düşünme ve bakış alanını daraltır. İnsan sanatında genel olarak insanı ferahlatan bir yan var. Bu diğer kültür alanı olan mimaride görülür. Mimaride semaya açılan kapılar var. Bunlar insana ferahlık verir.
Müslüman sanatı kendi ruhunun bir yansımasıdır. Onda karamsarlık olmaz. İnsanın ruh ve gönlüne ferahlık verir. Bu hemen hemen bütün alanlar için geçerlidir.
Yüzyılların birikimi olan bu oluşlar üzerinde ciddi bir baskı ve savaş var. Emperyalizm Müslümanların kültür birikimlerini ya talan ediyor ya da imha. Kendi işine yarayanları ve götürebileceklerini götürüyor, götürmediklerini ise imha ediyor. Müslümanların beslenme kaynaklarını kurutuyor ortadan kaldırıyor.
Savaşlar iki yönlüdür. Öncelikli olanı kültür tarihinin ve birikiminin imhasıdır. Bir milletin değişime ve vazgötürüşe götürecek olan kültür hafızasızlığıdır. Bir milletin eğer kültürel birikimleri ortadan kalkarsa o millet kendinden uzaklaşır.
Son elli yılda ortadan kaldırılan İslâm sanatına ait eserlerin sayısı bilinmiyor. Irak işgalinden beri bu daha çok belirginleşti. Savaş sadece insanlar üzerinde değil daha çok kültür tarihi üzerinde yürüyor. Bağdat veya Irak sınırlarında bombalanan eser sayısız. Şu an Suriye üzerinde yürüyor bu.
Aslında bu talihsizliği biz yoğun bir biçimde yaşadık Cumhuriyet ile birlikte. Camilerin, hanların, hamam ve çeşmelerin kitabeleri acımasızca kazındı. Mezar taşları parçalandı. Camiler amacının dışına çıkarılarak tahrip edildi. Yıkıldı. Bu ülkede veya bu coğrafyada emperyalizmin kültür yıkıcılığına taşeronluk yapanlar var. Alfabe düşmanlığı ile yapılmak istenen milletimizin kültürüyle olan bağların kesilmesidir. Ne yazık ki Müslümanlar hep yüzeysel olanla mücadeleye giriştiler. Bu da medeniyetini koruyacak veya yeniden onu yaşayacak bir derde sahip olamayışı. Küçük şeylerle avundu, dikkatlerini onun üzerine çekti.
Hat sanatının yansıdığı bir mezar taşının bile kıymetini bilemedi. Vagonlar dolusu tarihi birikimin Bulgaristan’a sürgüne veya imhaya gönderen zihniyete karşı direniş gösterecek dert ve dava sahibi olmayan bir millete dönüştük.
Dert sahibi olmak önemlidir. Türkülerimiz, şarkılarımız derin acılarımızın ve dertlerimizin yansımasıdır. Tepkimizi burada bile gösteremiyorsak bizde önemli sorunlar var demektir. Dert sahibi olan kendine sahip çıkar. Bir alfabenin terki en önemli yıkımlardan biriydi. Bunun yerine Latin alfabesinin kavramları üzerinde birbirimizle kavgaya tutuştuk. Bunun da hiçbir sonuç getirecek durumu yoktu.
Biz emperyalizm ile el birliği yaparak kültür tarihimizi yok ediyoruz. Savaşlar salt bir düzlemde değil çok geniş bir düzelmede oluyor. Asıl yıkıcı olanı da kültür tarihi üzerine olanıdır.
14.11.2014 Milli Gazete
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.