27 Ekim 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara21°C
  • İzmir22°C
  • Konya21°C
  • Sakarya23°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon19°C
  • Gaziantep22°C

ALİ İLBEY'DEN: BİR HÂLDEN BİR HÂLE GEÇMEK

Ahmet Doğan İLBEY



Yanlış istikamette sürmüş olan bir hayat macerasının faturasını bir çırpıda ödeyip ışığa, yani Mekteb-i İrfan'a iltica ettim. Kendime ve etrafıma sarsıcı şu suali sorabilme talimi yaptım: Her insanın yüreği yanında mı?

Yeni istikametim ve şiarım şöyle olacaktı: Sokağa çıkıp haydut olmaktansa, dosthanemde dost ve hüzün yazıları yazmak...

Şimdiki zamanın feth-i mübin'lerine gönderecek ordularım ve cümle halkımı doyuracak sofralarım yok. Fakat manevî hüzünlere gark eden ve dostluk bezmine çağıran efsunlu kelimelerin sahibi olmak istedim. 

Gönül yaranına yazılar sunmak istedim maveradan ve Cuma Kapısı'ndan kam almış yazılar...

Samson'un gücü saçlarındaymış, diyordu ama üstadım. Benim gücüm türküler eşliğinde yazılar yazmakta... Dostluğun şeyhi Fethi Gemuhluoğlu'nun kelam-ı kibarından ilham alarak yazılarla da hüznüm Allah'adır benim, diyebilmek ve “Bir Hüzünkarın Dostnamesi”ni tamamlayabilmek en büyük bahtiyarlıktır. 

Aşk dağının yücelerine çıkmaktır muradım; yani Efendimiz s.a.v.'in hasretinden neşet eden hüzünlere dibine kadar batmak ve hüzünden erimiş bir halde varmak Hakikat Kapısı'na… 

Yeni hayatımın sual ve cevapları, şiirleriyle halden hale geçişimin safhalarını ve dünyalı hayatımın derûnunu anlatan kalbimin şair-i azamının, “Sen kitaptan mı yoksa aşktan mı geldin / acıdan mı yandın yoksa yandın da mı acıyor” mısralarında yatıyordu. 

Sızıyı dost edindim. “Bir Hocam”dan öğrendiğim fikirli ve manevî sızılar, iki dünya hayatımın derûnuna inmeyi sağlayan bir mi'raç'tı adeta. Kerbela ateşi gibi her yerde mukaddes sızıyı görüyor ve yaşıyorum. 

Davam, bir gün bütün azamet ve merhametiyle din-i mübinin ışığına bürüneceğine inandığım bu ülkenin, banisi al-i Osman milleti gibi olabilmeyi ruh ve zihniyetimde, şahsiyetimin zarf ve mazrufunda yaşatabilmek. Ne mutlu o necip millet-i beyza'ya ki ahiret onlarındır, er ya da geç bu dünya da onların olacaktır.

Âhir ömrümde ülkeme, milletime, medeniyetime ve hayatın anlam bilgisine dair her şeye Ali Yurtgezen hocamın ilim ve irfan penceresinden bakabilmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. 

Bir “mağara”dayım, fakat Eflatun'un mağarası değil bu. Modernizmin mağarasında mıyım? Hayır!

Kirli dünyaya karşı mukavemetli olmak üzere fikir ve gönül talimi yapılan bir hikmet mağarasındayım; yani Mekteb-i İrfan'da... Bir manevî bir sığınak bu mekan yaşadığımın şuurunda olmak için... 

Bezm-i elest'te verilmiş “söz” üzere, dünyadan ahirete kadar Müslümanca yaşama sevincim vardır. 
------------------------------------------------

İLÂVE YAZI:

GÖNLÜME DÜŞENLER


Mehmet Gülsu; edebiyat muallimi. Fikir Dükkanı'nın, yani Mekteb-i İrfan'ın ilk türküdarı ve müdavimlerinden. Mümeyyiz vasfı türkü söylemesi ve bağlama çalmasıdır. Türkü çığırır ve saza vururken, dost meclisi de kendisini en vecdli ve hüzünlü bir şekilde dinler iken bir anda tezeneyi bırakır, türküyü keser, Sepetçioğlu'nun romanlarından bir anekdot aktarır ve oradakilere “Bunları biliyor musunuz” diye sual eder. Sonunda sualin cevabını da kendisi verir ve başlar anlatmaya. Anlatırken arada bir “Vay!” der. Bu huyundan dolayıdır ki Hocamgil ona “Wayçı Mehmed Efendi” demişlerdi. Türküleri iyi bilir ve repertuarı zengindi. Fakat dost meclislerinde gelenek haline getirilen “Sohbetüstü türkü dinlemek” faslında doya doya türkü dinletmemesiyle ünlüdür. Havaya girip peş peşe üç-beş türküyü teganni ettiği vaki değildir. Nazla çalar ve söylerdi. Daha sazın telinden çıkan ilk nağme ile gönülleri tutuşan dost meclisini, özellikle türkü meftunu olan fakîri mest etmeden yarı canlı bırakırdı. Hayli zamandır sağlık sebebiyle dost meclisine gelemeyen bu gönül dostunu pek özledik. Türküleri ve “Çatı”, “Kilit”, “Konak” diye başlayıp Sepetçioğlu'nun romanlarını sevdiren kalbi güzel bu dosttan dostluğun pîrleri razı olsun.

01.09.2012 Habervaktim

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.