30 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara21°C

ALİ OSMAN AYDIN: İDEOLOJİK EĞİTİMLE “FİKRİ HÜR” NESİLLER YETİŞİR Mİ?

Sınav sorusunda diyor ki: Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ün “Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” şeklindeki hitabında Türk askerinin hangi yönünün canlı tutulması amaçlanmıştır?

Ali Osman Aydın: İdeolojik Eğitimle “Fikri Hür” Nesiller Yetişir Mi?

26 Temmuz 2022 Salı 11:52

Soru, Açık Öğretim 9. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavında çıkmasa problem yok aslında. Yani bir tarih sorusu olarak anlamlı olabilirmiş. Adam soruyu görüp köpürmüş. Haksız da sayılmaz. "Böyle din dersi sorusu mu olur?" diyor. Olmaz tabii. Ama abicim, Milli Eğitim dediğin sistemin ne olduğunu iyi anlamak lazım şaşırmamak için.

 "Milli Eğitim Temel Kanunu Madde 2, "Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı;…” Genel amacı öğrencileri eğitmek değil de, ‘Atatürk ilke ve inkılaplarına göre eğitmek’ olan, tepeden tırnağa ideolojik bir eğitim sisteminin din sınavında "bu soru" sorulur elbette, şaşırma!

Memlekette ne rezalet olsa, konuyu dine getirip "Bu kadar din dersi verildiğine ve rezaletler bitmediğine göre din dersleri gereksiz” çıkarımı yapan düşük IQ’lu kesim utanır mı acaba?

 İnkılap, Edebiyat, Türkçe, Geometri, Felsefe, Tarih, Coğrafya’dan sonra din dersinde de Mustafa Kemal öğretirsen, çocuklar “o dersleri” öğrenemedikleri gibi dini de öğrenemezler. Sonra saçma çıkarımlar yaparsın…

Hem haftada bir iki saatle, yüzeysel ve magazinsel bir müfredatla değil İslam’ı, Tom Cruise’un bilim kurgu tarikatı Scientology’yi bile eni konu öğretemezsin…

Zaten amaç, ta en başından beri, öğretmek değil, öğretiyormuş gibi yapmak.  Soran olursa “var” demek.

Tevhid-i Tedrisat kanunu çıktığında güya amaç “sadece eğitimdeki ikiliği kaldırmak”tı. Fakat kanun kabul edildikten kısa süre sonra Eğitim Bakanı Vasıf Bey, “Eğitim bakanlığının elindeki ilkokullarda meslek dersi okutulamayacağını, bunun da öğrenimin birleştirilmesine aykırı olduğunu öne sürmek” gibi fantastik bir gerekçeyle medreseleri kapattı.   

 Aslında kanunun gerekçesinde herhangi bir öğretim kurumunu kapatmaktan bahsedilmiyordu. Hatta Kanunun 4. maddesinde, “yüksek din mütehassısları yetiştirmek üzere bir İlahiyat Fakültesi tesis edileceği ve imamet-hitabet gibi hizmetleri yerine getirecek memurların yetişmesi için ise ayrı mektepler açılacağı” ifade ediliyordu. “Ayrı” ifadesinden yola çıkarak insanlar müesseselerin devam edeceği sonucunu çıkarıyorlardı ama kanun öyle yorumlanmadı idareciler tarafından. Medreselerin kapatılacağını düşünmeyen mebuslar şaşırdılar bizim sınav sorusuna şaşıran abi gibi… Hatta Antalya mebusu Rasih Kaplan “Tevhid-i Tedrisat ilga-i tedrisat demek değildir” diye hafiften celallendiyse de fayda etmedi… Süreç içinde önce medreseler, sonra İmam Hatipler kaldırıldı. Aşama aşama sıra din dersinin kendisine geldi. 

(Bu arada medreseler, kanunla değil, eğitim bakanlığının genelgesi ile kapanıyor, bu konu üzerinde durmak gerek.)  

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-osman-aydin/ideolojik-egitimle-fikri-hur-nesiller-yetisir-mi-39714.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.