- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ALİYA HANGİ MÜSLÜMAN TİPİNE KARŞIYDI?
02 Mart 2020 Pazartesi 13:19
İslam’ın inişinden yaklaşık yüz yıl sonra tüm dünyanın kaderini değiştiren bir medeniyet kuran Müslümanlar, günümüzde yeni bir medeniyet inşasının hazırlıklarına başladılar gibi. Dünyanın hemen her tarafında, dünyanın önümüzdeki dönemde alacağa şekle ilişkin tartışmalar yapılıyor Müslümanlar tarafından; bu tartışmaların hemen hepsinden de “Bu kadar miskinlik yeter, silkinmenin zamanıdır artık!” kararları çıkıyor: Mısır’daki gelişmeler, Sudan’daki gelişmeler hep bunun sancıları...
Durdurulup yıkılan medeniyet
İslam medeniyetini önce durduran ve sonra yıkan Batı da bunun farkında. Batı, bu yeni kıyamı mümkünse başlamadan durdurmak için çoktan harekete geçti bilindiği üzere. Batı, bu harekete geçişin fikri temellerini Francis Fukuyama ve Samuel Huntington’ın o meşum makaleleriyle oluşturmuştu bilindiği gibi. O günden bugüne referansını bu makalelerden alan Batı, yeniden ihya edilecek bir İslam medeniyetini durdurmak ve mümkünse sonsuza kadar yok etmek için hamle üstüne hamle yapıyor. Dünyanın kalbi olan Ortadoğu’da olan olayları da, içinde milyonlarca Müslüman nüfusu barındıran Rusya’da olan olayları da, dünyadaki dengeleri sarsma potansiyeli taşıyan Ortadoğu’daki olayları da bu gözle okumak mümkün.
Tarih bizi zorluyor
Tarihin yeni bir medeniyet inşa etme noktasına sürüklediği Müslümanların dış sorunları az çok biliniyor. Bilinmesinin sebebi, karşı tarafın yani “düşman”ın belli olmasından kaynaklanıyor. Ama iş iç sorunlara gelince karmaşa başlıyor çünkü aynı kaynakları refere eden insanların, bazen birbirine savaş açma raddesine gelme pahasına farklı cephelere sürüklendiğine şahit oluyoruz. Günümüz Müslümanlarını en çok tehdit eden mezhep savaşları da böyle bir iç sorun değil mi zaten?
Müslümanlara bakılıp Müslüman olunur mu?
Aliya İzzetbegoviç’in “İslam güzel de Müslümanlar bunun neresinde?” sözü ile Yusuf İslam’ın “Müslümanları görseydim Müslüman olmazdım, iyi ki İslam’ı Kur'an'dan öğrenmişim.” cümleleri de bu sorunun yakıcı cephelerini oluşturuyor. Kabul etmeli ki Müslümanların bir nitelik sorunu var. Bu sorun, İslam’a ve Müslümanların niteliğine kafa yoran düşünürlerimizin gündeminde hep. Sezai Karakoç’a “İslam’ın Dirilişi”ni yazdırtan da bu değil mi?
Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/aliya-hangi-musluman-tipine-karsiydi-h25328.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.