30 Nisan 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara24°C

ALTAN ÇETİN: ​ŞEHİR: MEDENİYET TASARIMI YAHUT İNSAN OLMANIN MANASI 3

Medeniyet kavramı, gelenek bağlamında, günümüz Türkleri için bir distopyadır, dediğimizde nasıl yani denildiğini duyar gibiyiz.

Altan Çetin: ​Şehir: Medeniyet Tasarımı yahut İnsan Olmanın Manası 3

10 Mayıs 2021 Pazartesi 12:07

Yani lafız ile mefhumlarımız arasında gerçeklik ilişkisi kuramadığımız bir durum var sanki. Medeniyet lafzı pek sevdiğimiz, meftunu olduğumuz bir kavram. Son asırlarda “muasır”ı ile birlikte kendi mefhumu muhalifini de oluşturarak hayatımızda ve fikir dünyamızda Kaf Dağının ardındaki güzelcesine aranmakta ve sevilmektedir. Lakin kavramın lafzından mefhumuna gittikçe ihtilaflar artmakta, aynı dili konuşanlar anlaşamamaya başlamaktadır. Farklı köken, tarihi süreç ve güncele dair beklentiler arasındaki mesafe arttıkça distopyamızda derinleşiyor. Kültür de aynı kargaşa içerisinde yerini alarak muallâktaki distopyanın bir parçası olarak bizlere yansımaktadır. Yahut zaman ve mekân bağlamımızın ötesinde şeylerden bahseder gibiyiz. Medeniyet ile kast ettiklerimiz ile vaki durumda olumladıklarımız tenakuz düzeyinde birbirine mutabakat göstermiyor gibi. Ülkemiz topraklarında bugün Hititlerden, Roma’dan ve benzeri kadim zamanların uygarlıklarından kalıntılar medeniyet mantığı çerçevesinde nasılsa, Safranbolu örneğinde gördüğümüz ve numunesine pek çok yerde rastlamamız mümkün olan ve en geniş kalıntıları İstanbul’da görülen o şehir de sanki bize aynı uzaklıktadır. Bir efsane özelliği kazanarak gerçekliğimizden uzaklaşmakta gibi. Kendimizle aramızda kapanmaz bir mesafe açılıyor. Lafzı ile de mefhumu ile de biz bugünün insanları için nostaljik bir öğe yahut önceki zamanlardan geçmiş medeniyete dair kalıntılar olmanın üzerine güzellemeler yapıp, siyasi argüman üretmenin ötesinde o şehrin bize söylediği yahut kattığı ne vardır? Bir Roma kalıntısına gösterdiğimiz özeni dahi göstermediğimiz, yaktığımız, yıktığımız bir eski zaman masalının içimizi ferahlatan ama manasından çok uzağa savrulduğumuz bir zamanın izlerinde kendimizi ararken iyice kayboluyoruz. Dilimize pelesenk lakin aklımızda ve gönlümüzde yeri kalmamış eski zamanları kırık bir plaktan dinler gibiyiz. 

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/sehir-medeniyet-tasarimi-yahut-insan-olmanin-manasi-3-1232/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.